Kızılyıldız-Trabzonspor maçını Spor yazarları değerlendirdi!

Trabzonspor 28.10.2022 - 08:45, Güncelleme: 28.10.2022 - 08:45
 

Kızılyıldız-Trabzonspor maçını Spor yazarları değerlendirdi!

Son dakika Trabzonspor haberleri...
UEFA Avrupa Ligi'nde Trabzonspor, deplasmanda karşılaştığı Sırp ekibi Kızılyıldız'a 2-1 yenildi. Spor yazarları da bu mücadeleyi değerlendirdi.  REHA KAPSAL (Fotomaç) Trabzonspor'un son haftalarda hem Avrupa Ligi hem de ligde sezon başına göre daha toparlanmış bir görütüsü var. Tabii ki hayal edilenin, düşünülenin seviye olarak gerisinde. Kızılyıldız maçı takıma öz güven vermesi açısından çok önemliydi. Bir de Kızılyıldız hem oyuncu hem de oyun kalitesi olarak Trabzon'un önünde bir takım değil. Kaldı ki ilk maçta da bu net şekilde görülmüştü. Bordo-mavililerin oyun içindeki en büyük eksikliği hücumda çoğalamaması ve orta sahada bire bir adam eksilten hızlı oyuncu profilinin olmayışı. Saha içinde fark yaratacak aynı zamanda da skora etki edecek oyuncu özelliğini taşıyan oyuncular sezon başı transferde çok tercih edilmedi. Bir de Djaniny ile oyuna başlamadığınızda bu eksiklik daha da sahaya yansıdı. Gezen sene iki kenar bekin katkısı hiç yoktu bu sene de değişen bir şey yok. Trabzonspor gibi topla ayağında tempo yapıp rakibe hücum baskısı götürün bir takımın topun kaptırıldığı yerde karşı presi daha fazla uygulaması ve bunun üzerine çok çalışıp bu yönünü geliştirmesi gerekir. Yoksa her maç öne doğru koşacağına daha fazla geriye koşması kaçınılmaz olacak. Bordo-mavililerin oyun ve oyuncu kalitesini referans alabileceğimiz en önemli gösterge içerdeki Monaco maçının 2. yarısıdır. Geçtiğimiz sezonki gibi başarılar prensiplerle gelir. Abdullah Avcı'nın farklı fikirler yaratıp 'neyi, nasıl' yapacağını çözmesi ve bulması gerekir.     YUNUS EMRE SEL (Fotomaç) Uzun zamandır denendiği sağ kanatta beklenen verimliliği gösteremeyen Trezeguet'nin yine burada başlaması, Trabzonspor adına net bir eksiklik göstergesi oldu. Orijinal mevkii orta saha olan Bardhi de sol kanatta çok iyi değildi. İki kanat da üretemedi. İlk yarıda taraftarının da desteğiyle oyunun kontrolünü elinde tutmaya çalışan Kızılyıldız bireysel bir hatadan gol bulurken, Trabzonspor anında cevap verdi. İkinci yarıda ise Trabzonspor oyunun dengesini lehine çevirmeye çabaladı. Bunda da pozisyonlar açısından başarılıydı. Zaman zaman beceri, zaman zaman şans eksikliği oyunun bir sonraki safhaya geçmesinin önündeki engellerdi. Şansın ne kadar önemli bir faktör olduğunu ilk gole bakınca görebiliriz. Atamayana atarlar kuralı dünyanın her arenasında geçerliliğini koruyor. Yine öyle oldu. Trabzonspor yediği golden sonra bir türlü ritim bulamadı, oyundaki coşku eksikliği her dakika kendini öz güvensizlik olarak gösteriyordu. Mevkilerin eridiği, oyunun azim, hırs, saldırganlık istediği anlarda Trabzonspor bu yüreği ortaya koyamadı. Çünkü bazı alışkanlıklar oyununuzun ve tutkunuzun seviyesini belirler. Oyuncu performanslarına tek tek girecek bir seviye genel olarak yoktu sahada. Fakat kafamı kurcalayan bir şey vardı. Çok daha rahat maçlarda eksikleri nedeniyle tercih edilmeyen Lahtimi, önemli bir maçın en kritik anlarında neden tercih edilir ki?     AKSAL YAVUZ (MİLLİYET) Gözler Belgrad’ta, kulaklar Macaristan’dan gelecek sonuçta idi…  Ve elde kâğıt, kalem ince hesaplar yapılmaya başlandı; şöyle olsa, böyle olsa…! Kim ne derse desin ne kadar hesap yaparsa yapsın, son sözü oyuncular söyleyecekti… Maça gelince… Sen çok değil bir hafta önce harika oynayarak Monaco’ya dört at, Kızılyıldız gibi iddiası olmayan takıma mağlup ol… Tamam, iki topun direkte patladı, şansın yanında değildi ancak bu kadar da olmaz… Başlama vuruşundan mağlup duruma düşünceye dek mücadele etme, son bölümlerde gol ara, puan derdine düş. Yedirirler mi adama! Öne geçtikten sonra doğal olarak kapandı Kızılyıldızlılar, işin gücün yoksa iğine ile kuyu kaz! Ne yaptığını bilmeyen beklerin kötü oyunu rakibin oynama iştahını artırdı. Çıkarken kaptırılan toplar sezon başından bu yana en büyük hastalığıydı Trabzonspor’un, aynı hastalık Belgrad’ta da devam etti.   Düşünün; gol ararken kaptırdığınız top kalenizde gol oluyor… Bekler ne kademeye girebiliyor ne de atağa kalkabildiler… Forvet deseniz senelik izinde idi dün gece… Böyle bir gecede bir topu anladık da, ikinci topun direkte patlaması haksızlık Trabzonspor’a…  Hakikaten büyük şansızlık onlar adına… Kötü oyuna rağmen puana direkler engel oldu desek… Yazıyı hesap kitapla açtık, hesap kitapla bitirelim; bu defa bir hafta boyu Ferencvaros’u yenmenin hesabı yapılacak artık…    
Son dakika Trabzonspor haberleri...

UEFA Avrupa Ligi'nde Trabzonspor, deplasmanda karşılaştığı Sırp ekibi Kızılyıldız'a 2-1 yenildi. Spor yazarları da bu mücadeleyi değerlendirdi. 

REHA KAPSAL (Fotomaç)

Trabzonspor'un son haftalarda hem Avrupa Ligi hem de ligde sezon başına göre daha toparlanmış bir görütüsü var. Tabii ki hayal edilenin, düşünülenin seviye olarak gerisinde.

Kızılyıldız maçı takıma öz güven vermesi açısından çok önemliydi. Bir de Kızılyıldız hem oyuncu hem de oyun kalitesi olarak Trabzon'un önünde bir takım değil. Kaldı ki ilk maçta da bu net şekilde görülmüştü.

Bordo-mavililerin oyun içindeki en büyük eksikliği hücumda çoğalamaması ve orta sahada bire bir adam eksilten hızlı oyuncu profilinin olmayışı.

Saha içinde fark yaratacak aynı zamanda da skora etki edecek oyuncu özelliğini taşıyan oyuncular sezon başı transferde çok tercih edilmedi. Bir de Djaniny ile oyuna başlamadığınızda bu eksiklik daha da sahaya yansıdı.

Gezen sene iki kenar bekin katkısı hiç yoktu bu sene de değişen bir şey yok. Trabzonspor gibi topla ayağında tempo yapıp rakibe hücum baskısı götürün bir takımın topun kaptırıldığı yerde karşı presi daha fazla uygulaması ve bunun üzerine çok çalışıp bu yönünü geliştirmesi gerekir.

Yoksa her maç öne doğru koşacağına daha fazla geriye koşması kaçınılmaz olacak.

Bordo-mavililerin oyun ve oyuncu kalitesini referans alabileceğimiz en önemli gösterge içerdeki Monaco maçının 2. yarısıdır.

Geçtiğimiz sezonki gibi başarılar prensiplerle gelir. Abdullah Avcı'nın farklı fikirler yaratıp 'neyi, nasıl' yapacağını çözmesi ve bulması gerekir.

 

 

YUNUS EMRE SEL (Fotomaç)

Uzun zamandır denendiği sağ kanatta beklenen verimliliği gösteremeyen Trezeguet'nin yine burada başlaması, Trabzonspor adına net bir eksiklik göstergesi oldu.

Orijinal mevkii orta saha olan Bardhi de sol kanatta çok iyi değildi. İki kanat da üretemedi. İlk yarıda taraftarının da desteğiyle oyunun kontrolünü elinde tutmaya çalışan Kızılyıldız bireysel bir hatadan gol bulurken, Trabzonspor anında cevap verdi.

İkinci yarıda ise Trabzonspor oyunun dengesini lehine çevirmeye çabaladı. Bunda da pozisyonlar açısından başarılıydı. Zaman zaman beceri, zaman zaman şans eksikliği oyunun bir sonraki safhaya geçmesinin önündeki engellerdi.

Şansın ne kadar önemli bir faktör olduğunu ilk gole bakınca görebiliriz. Atamayana atarlar kuralı dünyanın her arenasında geçerliliğini koruyor.

Yine öyle oldu. Trabzonspor yediği golden sonra bir türlü ritim bulamadı, oyundaki coşku eksikliği her dakika kendini öz güvensizlik olarak gösteriyordu.

Mevkilerin eridiği, oyunun azim, hırs, saldırganlık istediği anlarda Trabzonspor bu yüreği ortaya koyamadı. Çünkü bazı alışkanlıklar oyununuzun ve tutkunuzun seviyesini belirler.

Oyuncu performanslarına tek tek girecek bir seviye genel olarak yoktu sahada. Fakat kafamı kurcalayan bir şey vardı. Çok daha rahat maçlarda eksikleri nedeniyle tercih edilmeyen Lahtimi, önemli bir maçın en kritik anlarında neden tercih edilir ki?

 

 

AKSAL YAVUZ (MİLLİYET)

Gözler Belgrad’ta, kulaklar Macaristan’dan gelecek sonuçta idi…  Ve elde kâğıt, kalem ince hesaplar yapılmaya başlandı; şöyle olsa, böyle olsa…! Kim ne derse desin ne kadar hesap yaparsa yapsın, son sözü oyuncular söyleyecekti…

Maça gelince…
Sen çok değil bir hafta önce harika oynayarak Monaco’ya dört at, Kızılyıldız gibi iddiası olmayan takıma mağlup ol… Tamam, iki topun direkte patladı, şansın yanında değildi ancak bu kadar da olmaz… Başlama vuruşundan mağlup duruma düşünceye dek mücadele etme, son bölümlerde gol ara, puan derdine düş. Yedirirler mi adama! Öne geçtikten sonra doğal olarak kapandı Kızılyıldızlılar, işin gücün yoksa iğine ile kuyu kaz!

Ne yaptığını bilmeyen beklerin kötü oyunu rakibin oynama iştahını artırdı. Çıkarken kaptırılan toplar sezon başından bu yana en büyük hastalığıydı Trabzonspor’un, aynı hastalık Belgrad’ta da devam etti.  
Düşünün; gol ararken kaptırdığınız top kalenizde gol oluyor… Bekler ne kademeye girebiliyor ne de atağa kalkabildiler… Forvet deseniz senelik izinde idi dün gece…
Böyle bir gecede bir topu anladık da, ikinci topun direkte patlaması haksızlık Trabzonspor’a…  Hakikaten büyük şansızlık onlar adına… Kötü oyuna rağmen puana direkler engel oldu desek…
Yazıyı hesap kitapla açtık, hesap kitapla bitirelim; bu defa bir hafta boyu Ferencvaros’u yenmenin hesabı yapılacak artık…

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.