Varis tedavisindeki yenilikler

Sağlık 21.06.2018 - 13:02, Güncelleme: 13.10.2020 - 17:05
 

Varis tedavisindeki yenilikler

Varis tedavisindeki yenilikler               SAMSUN (AA) - Medicana Samsun Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümünden Op. Dr. Murat Küsdül, varis tedavisindeki modern yöntemler konusunda bilgi verdi. Küsdül, yaptığı yazılı açıklamada, kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla görülen varisin en sık görülen damar hastalığı olduğuna işaret etti.     Yaşla beraber artış gösteren varisin ağrı, kaşıntı, ayak bileğinde şişme, gece krampları, ayak bileği cilt değişiklikleri ve kanama gibi şikayetlere neden olduğunu belirten Küsdül, şunları kaydetti:  "Varis, toplardamarların organik bir sebep olmadan genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı hal alması olarak tanımlanır. Variköz venler önemli bir sağlık problemidir. Erişkinlerdeki sıklığı değişik coğrafi varyasyonlar göstermekle beraber yaşla giderek artar."                Küsdül, uzun süre ayakta durma, hamilelik, şişmanlık, oturarak çalışma, hareketsizlik, yaşlılık ilaç kullanımının varise neden olabileceğini dile getirerek, "Semptomlar hastanın yaşam kalitesini ciddi olarak etkiliyorsa tedavi düşünülmelidir. Bazen büyük varisleri bulunan hastalarda, kanama veya ülserasyon gibi komplikasyonlar gelişirse daha agresif cerrahi tedavi yöntemleri denebilir." ifadelerini kullandı.            Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Küsdül, şunları aktardı:      "İlk olarak görünen varislere dışarıdan uygulanan lazer veya köpük tedavisidir. Bu tedavi genellikle kozmetik amaçlıdır ve derindeki damar yetmezliğine katkısı yok denecek azdır. Asıl tedavi yukarıda belirttiğimiz derindeki ve yetmezliğe sebep olan damarlara yönelik müdahaledir. Bunu tedavi etmeksizin sadece dışarıdan görünen varisleri yok etmek asla kalıcı bir çözüm olmaz ve hastalık ilerlemeye devam eder. Daha önceleri spinal anestezi ile yani belden uyuşturma sonrasında, kasık ve diz kapağı bölgesine yapılan açık ameliyatla tedavi sağlanırken, günümüzde bu tedavinin yerini kapalı yöntemler almıştır. Kapalı yöntemler olarak, lazer veya radyo-frekans yöntemi ve sonrasında geliştirilmiş olan embolizasyon yöntemi ile hastalarımız sağlığına daha kolay kavuşmaktadır." 

Varis tedavisindeki yenilikler

 
 
          SAMSUN (AA) - Medicana Samsun Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümünden Op. Dr. Murat Küsdül, varis tedavisindeki modern yöntemler konusunda bilgi verdi.
Küsdül, yaptığı yazılı açıklamada, kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla görülen varisin en sık görülen damar hastalığı olduğuna işaret etti.
 
 
Yaşla beraber artış gösteren varisin ağrı, kaşıntı, ayak bileğinde şişme, gece krampları, ayak bileği cilt değişiklikleri ve kanama gibi şikayetlere neden olduğunu belirten Küsdül, şunları kaydetti: 
"Varis, toplardamarların organik bir sebep olmadan genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı hal alması olarak tanımlanır. Variköz venler önemli bir sağlık problemidir. Erişkinlerdeki sıklığı değişik coğrafi varyasyonlar göstermekle beraber yaşla giderek artar." 
 
 
          Küsdül, uzun süre ayakta durma, hamilelik, şişmanlık, oturarak çalışma, hareketsizlik, yaşlılık ilaç kullanımının varise neden olabileceğini dile getirerek, "Semptomlar hastanın yaşam kalitesini ciddi olarak etkiliyorsa tedavi düşünülmelidir. Bazen büyük varisleri bulunan hastalarda, kanama veya ülserasyon gibi komplikasyonlar gelişirse daha agresif cerrahi tedavi yöntemleri denebilir." ifadelerini kullandı. 
 
 
      Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Küsdül, şunları aktardı: 
 
 
"İlk olarak görünen varislere dışarıdan uygulanan lazer veya köpük tedavisidir. Bu tedavi genellikle kozmetik amaçlıdır ve derindeki damar yetmezliğine katkısı yok denecek azdır. Asıl tedavi yukarıda belirttiğimiz derindeki ve yetmezliğe sebep olan damarlara yönelik müdahaledir. Bunu tedavi etmeksizin sadece dışarıdan görünen varisleri yok etmek asla kalıcı bir çözüm olmaz ve hastalık ilerlemeye devam eder. Daha önceleri spinal anestezi ile yani belden uyuşturma sonrasında, kasık ve diz kapağı bölgesine yapılan açık ameliyatla tedavi sağlanırken, günümüzde bu tedavinin yerini kapalı yöntemler almıştır. Kapalı yöntemler olarak, lazer veya radyo-frekans yöntemi ve sonrasında geliştirilmiş olan embolizasyon yöntemi ile hastalarımız sağlığına daha kolay kavuşmaktadır." 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.