Cumhurbaşkanı Erdoğan: FATİH projemizle 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık
Cumhurbaşkanı Erdoğan: FATİH projemizle 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık
Cumhurbaşkanı Erdoğan: FATİH projemizle 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık
Cumhurbaşkanı Erdoğan: FATİH projemizle 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık
Tuğçe SEZER ODABAŞI - Fırat ALKIZ/İSTANBUL,(DHA)- TÜRKİYE Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijital teknolojileri her sınıfımıza ulaştırmak ve okullarımızda teknolojinin kullanımını yaygınlaştırmak üzere hayata geçirdiğimiz FATİH projemizle şimdiye kadar 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık. Çok kısa bir süre içinde 8 bin 200 okulumuzun daha altyapısını kurarak bu okullarımıza yüksek hızlı internet hizmeti sunacağız. Ayrıca, 13 bin 800 okulumuza yüksek hızlı ve güvenli fiber internet erişimi sağladık. Bu hizmeti 18 bin okulumuza daha ulaştırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi'nin 6'ncısı bugün İstanbul’daki bir otelde düzenlendi. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Valisi Davut Gül ve çok sayıda davetli katıldı. Zirvede katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yapay zeka ve inovasyonun eğitimdeki rolünün tüm yönleriyle ele alınacağı zirvenin hepimiz için hayırlar getirmesini diliyorum. Bugün, aynı zamanda 2024-2025 eğitim öğretim yılını da nihayete erdirmiş bulunuyoruz. Bu vesileyle ülkemizin dört bir yanında karne heyecanı yaşayan tüm evlatlarımızın tek tek gözlerinden öpüyor, her bir yavrumuza Rabbimden üstün muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek, Türkiye Yüzyılı tasavvurumuzu her veçhesiyle hayata geçirecek bu evlatlarımızın kıymetli ailelerine; Edirne’den Iğdır’a, 81 ilimizin tamamında, köylerimizde, ilçe ve şehir merkezlerimizde fedakarca görev yapan tüm öğretmenlerimize; kar, yağmur demeden, mesai mefhumu gözetmeden özveriyle çalışan maarif ordumuzun bütün neferlerine en içten şükranlarımı sunuyorum. Öğretmenlik mesleğini icra ederken şehit düşen Aybüke Yalçın kızımızı, Necmettin Yılmaz evladımızı, aynı kutlu ideal uğrunda canlarını feda eden tüm şehit öğretmenlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyoruz. Rabbim hepsinin ruhlarını şad, makamlarını ali, mekanlarını cennet eylesin. Bilvesile, üzerimde emeği olan ve dar-ı bekaya irtihal etmiş tüm hocalarıma da Cenab-ı Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sıhhatli ömürler diliyorum. Son olarak, cumartesi ve pazar günü Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek tüm öğrencilerimize Rabbim zihin açıklığı versin" diye konuştu.
'KÖKLERİ VE TARİHİYLE BAĞLARINI KOPARMIŞ EĞİTİM ANLAYIŞININ SONU HÜSRANDIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teknolojinin hayatın her alanına, hem de derinlemesine nüfuz ettiği bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Dijital teknolojiler, büyük veri, yapay zeka ve kuantum bileşimi gibi nice yenilik; bugünün dünyasında ekonomiden ulaşıma, savunmadan diplomasiye, tarımdan ticarete her sahada güçlü bir varlık gösteriyor. Bilgiye erişim geçmişte hiç olmadığı kadar kolaylaşırken bilgiyi işleme, analiz etme ve kullanma süreçleri de aynı ölçüde hızlanmış durumda. Türkiye olarak bu baş döndürücü değişime en hızlı uyum sağlayan, hatta çoğu alanda öncülük eden ülkelerden biriyiz. Gerek savunma sanayiinde son 23 yılda elde ettiğimiz tarihi başarılar, gerekse eğitim teknolojilerinde yaptığımız devrim niteliğindeki hamleler bu hakikatin en güçlü göstergeleridir. Burada şu hususun altını özellikle çizmek arzusundayım. Bir ülke için eğitim yalnızca fiziki şartları ve teknolojik boyutuyla değil, fikri altyapısıyla da en hayati sahalardan biridir. Müfredatından eğitimci kadrosuna, imkan ve kabiliyetleri itibariyle çağa ayak uyduramayan eğitim sistemleri başarısız olmaya mahkumdur. Kökleri ve tarihiyle bağlarını koparmış, ilmi ve fikri müktesebatına sırt çevirmiş, istikbalini yabancıların ve yabancı ideolojilerin insafına bırakmış bir eğitim anlayışının sonu ise elbette ki hüsrandır. Merhum münevverimiz Samiha Ayverdi bunu şöyle dile getiriyor. ‘Memleketin dert ve davalarına başını eğmiş her vatandaşın bilmesi gereken bir gerçek vardır. O da bir ölüm kalım meselesi olarak ele alınması gereken hususun eğitim ve öğretim politikamız olduğu hakikatidir" ifadelerini kullandı.
'8 BİN 200 OKULUMUZA DAHA YÜKSEK HIZLI İNTERNET HİZMETİ SUNACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tespitlerin ne kadar doğru olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Biz de bu hakikatler ışığında göreve geldiğimiz ilk günden itibaren eğitime ayrı bir sayfa açtık. Katsayı uygulaması ve başörtüsü yasakları gibi haksızlıklara son verdik. Fiziki ve teknik imkanlarını geliştirdik, sınıf mevcutlarını düşürdük, eğitim kurumlarımızı çağın ihtiyaçlarını karşılayan modern ve güçlü bir yapıya kavuşturduk. Müfredatı yeniledik, eğitime erişim imkanlarını güçlendirdik, teknolojik altyapıyı önemli ölçüde iyileştirdik. İnsan ve bilgi odaklı, kültür ve medeniyet değerlerimize dayalı, milli ve manevi hasletlerimizle barışık bir eğitim sistemini yeniden inşa ettik. Bu sistemin en kritik bileşenlerinden biri de 2011’de başlattığımız ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çok daha ileri bir seviyeye taşıdığımız FATİH Projesi oldu. Dijital teknolojileri her sınıfımıza ulaştırmak ve okullarımızda teknolojinin kullanımını yaygınlaştırmak üzere hayata geçirdiğimiz bu proje kapsamında şimdiye kadar 21 bin 576 okulumuzun altyapı kurulumunu tamamladık. Çok kısa bir süre içinde 8 bin 200 okulumuzun daha altyapısını kurarak bu okullarımıza yüksek hızlı internet hizmeti sunacağız. Ayrıca, 13 bin 800 okulumuza yüksek hızlı ve güvenli fiber internet erişimi sağladık. Bu hizmeti 18 bin okulumuza daha ulaştırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 27 bin 962 okulumuzu kablolu internet, 4 bin 382 okulumuzu mobil internet, kırsalda bulunan bin bin 40 okulumuzu ise uydu üzerinden internetle buluşturduk. Böylelikle tüm okullarımıza etkin bir şekilde internet hizmeti sunmuş olduk" dedi.
'BİN 500 YENİ SINIF DAHA KURARAK DİJİTAL EĞİTİM ALTYAPIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öğrencilerimizin modern, katılımcı ve zengin bir öğrenme ortamından istifade edebilmesi için, 51 bin 758’i son iki yılda olmak üzere toplam 626 bin 440 etkileşimli tahtayı sınıflarımıza yerleştirdik. Bu sayıyla Türkiye’yi, neredeyse tüm dersliklerinde etkileşimli tahta kurulumu tamamlanmış ilk ve tek ülke konumuna getirdik. Öğrencilerimizin bilişim teknolojileri okuryazarlıklarını ve yetkinliklerini geliştirmek için okullarımızda bilişim teknolojileri sınıfları tesis ettik. Kullanım ömrünü tamamlayan bin 980 bilişim teknolojileri sınıfımızı güncelliyoruz. Son teknoloji ürünü, tam donanımlı bin 500 yeni sınıf daha kurarak toplamda 3 bin 480 sınıfla dijital eğitim altyapımızı güçlendireceğiz. İçinde dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar, yerli robotik kodlama kitleri, üç boyutlu yazıcılar ve etkileşimli tahtaların yer aldığı bu sınıfların yanı sıra, 503 yenilikçi sınıfı da okullarımıza bu yıl itibarıyla kazandırdık. Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile öğrenci ve öğretmenlerimize dijital eğitimde güçlü bir şekilde destek oluyoruz. İçeriğinde 3 bin 169 ders, 77 bin 014 içerik, 3 bin 407 kitap ve 85 bin 764 soru bulunan EBA, öğrenci ve öğretmenlerimizin başucu kaynaklarından biri haline geldi. Çalışmaları süren EBA Akademi ile öğrencilerimiz, müfredattan bağımsız kişisel gelişimlerini destekleyen çeşitli alanlarda eğitim alabilecek. Yine bireysel öğrenme platformumuz MEPI ile öğrencilerimizin akademik gelişimlerine katkı veriyor, her öğrencinin gelişimini bireysel düzeyde takip ediyoruz. Öğretmen Bireysel Ağı’mız ile öğretmen ve idarecilerimizin yenilikçi eğitim yaklaşımlarını destekliyor, teknolojik eğitim metotlarını çeşitlendiriyoruz" dedi.
'FEYZAR VE HİZAR PROJELERİYLE YAPAY ZEKA DESTEKLİ ÇÖZÜMLER ÜRETİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğretmenlerimizin farklı ülkelerden meslektaşlarıyla bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunduğu TEA platformu, yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarımızın birçok eğitimden istifade ettikleri Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı Platformu, yeni eğitim öğretim yılından itibaren kullanıma açacağımız yabancı dil öğrenme platformu, geleceğin bilim insanlarını ve mühendislerini yetiştirmek üzere uygulamaya aldığımız robotik kodlama platformu ve daha pek çok hizmetle eğitim çalışmalarımıza yeni teknolojileri kazandırmaya devam ediyoruz. Yapay zekanın eğitimde büyük fırsatlar sunacağının ve önemli paradigma değişimlerine yol açacağının farkındayız. Çalışmalarımızı bu gerçeği dikkate alarak çok yönlü bir şekilde sürdürüyoruz. ‘Eğitimde Yapay Zeka Politika Belgesi’ni hazırlayarak geçen hafta kamuoyumuzla ve eğitim camiamızla paylaştık. Ortaokul ve lise müfredatına entegre ettiğimiz seçmeli yapay zeka derslerimizle; teknoloji üreten, çözüm geliştiren ve sorgulayan genç bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Feyzar ve HİZAR projeleriyle üniversiteye hazırlık, mesleki gelişim ve çok dilli öğrenme gibi alanlarda yapay zeka destekli çözümler üretiyoruz. Öğretmenlerimizin günlük öğretim faaliyetlerinde kullanabilecekleri yapay zeka destekli yardımcı asistan uygulamamızın çalışmalarına başladık. Eğitim teknolojileri ekosistemimizi her geçen gün büyütüyor, güçlendiriyoruz. Bin 280 firmayı kapsayan eğitim teknolojileri sektörümüz ile Bakanlığımız arasında yeni iş birlikleri geliştiriyoruz. Bu projelerle, önümüzdeki 5 yıl içinde yüzü aşkın yeni girişimciye önemli destekler sunacağız. Bakanlığımız ve TÜBİTAK arasında yapılacak iş birliğiyle, yüzün üzerinde yerli girişimi küresel düzeyde rekabet edebilecek seviyeye taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
'BİP İLE BAKANLIĞIMIZ ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİ ARTIRIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizdeki son hadiseler bize veri güvenliğinin önemini tekrar hatırlattı. Yabancı menşeli mesajlaşma uygulamalarının yol açtığı güvenlik zafiyetlerini gazetelerde okuyoruz. Veri güvenliğimizin güçlendirilmesi amacıyla BİP ile Bakanlığımız arasındaki iş birliğini artırıyoruz. Gerek öğrencilerimizin birbiriyle iletişimi, gerekse veli-öğretmen arasındaki iletişimin BİP uygulama üzerinden yapılmasını teşvik edeceğiz. Şu hususu da büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. Eğitimde teknolojik altyapı sağlama çalışmaları bakımından OECD ülkeleri arasında üst sıralarda yer alıyoruz. Sadece bugünün değil, geleceğin de ihtiyaçlarını gözeten Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizle her alanda yetkin, donanımlı, özgüvenli ve erdemli gençler yetiştirmeye bundan sonra da devam edeceğiz. Öte yandan, eğitimin yanı sıra her alanda yapay zeka kullanımının artmasının çeşitli sorunları da beraberinde getirdiğini inkar edemeyiz. Araştırmayı, bilgiye ulaşmayı ve yorumlamayı oldukça kolaylaştıran bu imkan; maalesef tembelliği, hazırcılığı ve intihar olaylarını da özendirmektedir. Bugün, temel eğitimden akademiye kadar birçok seviyede yapay zeka ürünü araştırma, ödev, makale ve tez yazımı giderek yaygınlaşmaktadır. Yapay zeka uygulamaları, iş yükünü azaltan bir araç olmaktan çıkıp kişiyi hazıra konmaya alıştırıyorsa, bir müddet sonra bağımlılığa sebep olacaktır. Bunun tüm insanlık için çok büyük bir risk teşkil ettiğine inanıyorum" dedi.
'DİJİTAL ZORBALIK VE LİNÇ KÜLTÜRÜ HERKESİ TEHDİT EDİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada bir başka gerçeğin daha altını önemle çizmek istiyorum. Sosyal medyanın ve dijitalleşmenin geleneği, değerleri ve fıtratı tahrip etmeden var olması ve hayatımıza değer katması en büyük arzumuzdur. Ancak dijitalleşmenin ışık hızıyla yayılmasıyla birlikte, insanlık olarak kendimizi bir dijital kuşatmayla karşı karşıya hissediyoruz. Doğayla, tabiatla, hayatın olağan halleriyle kurulabilen organik ilişkilerin yerini internet ve dijitalleşmenin yeni ürünleri ve araçları alıyor. Bunun bir sonucu olarak dijital zorbalık ve linç kültürü; çocuk, genç, yetişkin demeden herkesi tehdit ediyor, ürkütüyor. Dijital mecralar üzerinden yapılan hakaret, tehdit, iftira, dışlama, küçük düşürme gibi saldırgan davranışlar, çocuklarımızın ruh sağlığını ciddi manada tehlikeye atıyor. Travmalar, kaygı bozuklukları ve hatta Allah korusun, intihar vakaları; dijital zorbalık ve linç kültürünün nasıl bir belaya dönüşebileceğini göstermektedir. Çocuklarımız başta olmak üzere herkesin en büyük korkularından biri haline gelen dijital zorbalığın engellenmesi de önceliklerimiz arasında olmalıdır. Teknolojinin eğitimde kullanımını teşvik ederken, geleceğimizin güvencesi olan evlatlarımızı dijital derebeylerinin insafına da terk edemeyiz. Her zaman söylediğimiz gibi. Özgürlük, başıbozukluk, kural, kanun ve değer tanımazlık demek değildir. Aylık ciroları birçok devletin yıllık bütçesinden bile fazla olan küresel teknoloji şirketlerinin, sosyal medya mecralarının, dijital platformlarının ‘özgürlük’ bahanesiyle hayatımızın her alanını işgal etmelerine seyirci kalamayız. Dijital platformların vatandaşlarımızı, gençlerimizi, çocuklarımızı birer pazar malzemesi olarak görmesine müsaade edemeyiz. Herkes gibi bu şirketler ve platformlar da sorumlu davranmak, sadece kar maksimizasyonuyla değil; mesuliyet bilinciyle hareket etmek zorundadır. Türkiye olarak bu konudaki kararlı ve tavizsiz duruşumuzu sürdüreceğiz" dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.