Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır süren göç geleneğiyle şenleniyor

Kültür-Sanat (AA) - Anadolu Ajansı | 17.06.2021 - 11:04, Güncelleme: 17.06.2021 - 12:38
 

Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır süren göç geleneğiyle şenleniyor

Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır süren göç geleneğiyle şenleniyor
Yörede çoğunluğu hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, havalar soğuyana dek kalacakları yaylalarda kışın tüketmek üzere süt ürünleri üretecek - Trabzon'un Şalpazarı ilçesinden büyükbaş hayvanlarıyla Kadırga Yaylası'na gelen Fatma Yaşar: - "İki ayı burada geçirip daha sonra tekrar köyümüze gidiyoruz. Üzülerek ağlayarak gidiyoruz. Burayı çok seviyorum" TRABZON (AA) - SEYİT AHMET EKSİK - Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır devam göç geleneğiyle bu yaz da şenleniyor. Temiz havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadileriyle ünlü yöredeki yaylalar, büyükbaş hayvanlarıyla köylerden gelen besicilerle canlanmaya başladı. Yörede asırlardır havalar ısındığında yaylalara göç eden besiciler, sabah erken saatlerde süsledikleri hayvanlarla yola çıkıyor. Kimi yaylacıların süsledikleri hayvanlarıyla kilometrelerce yürüyerek saatlerce süren yolculuğun ardından ulaştığı yaylalara, bazı aileler ise kamyonlarla gitmeyi tercih ediyor. Kış boyunca uzak kaldıkları yaylalara ulaşmanın sevincini yaşayan besiciler, hayvanlarını kamyonlardan indirdikten sonra eşyalarını yayla evlerine taşıyor. Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkan besiciler, hava soğuyana kadar kalacakları yaylada hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini hazırlıyor hem de hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor. Yaylacılar, meralardan otlanan hayvanlarının sütünden yoğurt, peynir, çökelek ve tereyağı yapıyor. Trabzon'un Şalpazarı ilçesi Sayvançatak Mahallesi'nden ailesiyle Kadırga Yaylası'na gelen 63 yaşındaki Fatma Yaşar, AA muhabirine, her yıl yaylaya gelerek 2-3 ay kaldıklarını söyledi. Yaylaya gelince çok mutlu olduğunu dile getiren Yaşar şöyle konuştu: "Çok güzel yayla. 6 büyükbaş hayvanımdan 2'si inek, onların sütünü sağıp peynir, yoğurt, çökelek ve tereyağı yapıyorum. Babam eski ağaç yayık ustasıydı, ondan kalan yayıklarda tereyağı yapıyorum. Öyle yaşıyoruz. İki ayı burada geçirip daha sonra tekrar köyümüze gidiyoruz. Üzülerek ağlayarak gidiyorum. Burayı çok seviyorum." Yaşar, hayvanlarının yayla zamanı gelince yolculuğa çıkacaklarını hissettiklerini dile getirerek, "Korna sesini duyunca hayvanlar ayağa kalkıyor, yaylaya gideceklerini anlıyorlar. Onlar da seviniyorlar yaylaya gelecekleri için." ifadesini kullandı. Fatma Yaşar'ın oğlu Ali Zafer Yaşar (43) da annesi ve hayvanlarını yaylaya getirdiğini belirterek, "Her yıl geliyoruz. Köyde de işler olduğu için fazla kalamıyoruz. Annem 2,5 ay gibi kalıyor. Yayla zamanı gelince bizde bir bayram havası oluyor. Yaylaya gidince rahatlıyoruz. Geldik, huzurluyuz, neşeliyiz burada. Dönüşte burukluk yaşıyoruz." dedi.  
Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır süren göç geleneğiyle şenleniyor

Yörede çoğunluğu hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, havalar soğuyana dek kalacakları yaylalarda kışın tüketmek üzere süt ürünleri üretecek
- Trabzon'un Şalpazarı ilçesinden büyükbaş hayvanlarıyla Kadırga Yaylası'na gelen Fatma Yaşar:
- "İki ayı burada geçirip daha sonra tekrar köyümüze gidiyoruz. Üzülerek ağlayarak gidiyoruz. Burayı çok seviyorum"

TRABZON (AA) - SEYİT AHMET EKSİK - Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır devam göç geleneğiyle bu yaz da şenleniyor.

Temiz havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadileriyle ünlü yöredeki yaylalar, büyükbaş hayvanlarıyla köylerden gelen besicilerle canlanmaya başladı.

Yörede asırlardır havalar ısındığında yaylalara göç eden besiciler, sabah erken saatlerde süsledikleri hayvanlarla yola çıkıyor.

Kimi yaylacıların süsledikleri hayvanlarıyla kilometrelerce yürüyerek saatlerce süren yolculuğun ardından ulaştığı yaylalara, bazı aileler ise kamyonlarla gitmeyi tercih ediyor.

Kış boyunca uzak kaldıkları yaylalara ulaşmanın sevincini yaşayan besiciler, hayvanlarını kamyonlardan indirdikten sonra eşyalarını yayla evlerine taşıyor.

Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkan besiciler, hava soğuyana kadar kalacakları yaylada hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini hazırlıyor hem de hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor.

Yaylacılar, meralardan otlanan hayvanlarının sütünden yoğurt, peynir, çökelek ve tereyağı yapıyor.

Trabzon'un Şalpazarı ilçesi Sayvançatak Mahallesi'nden ailesiyle Kadırga Yaylası'na gelen 63 yaşındaki Fatma Yaşar, AA muhabirine, her yıl yaylaya gelerek 2-3 ay kaldıklarını söyledi.

Yaylaya gelince çok mutlu olduğunu dile getiren Yaşar şöyle konuştu:

"Çok güzel yayla. 6 büyükbaş hayvanımdan 2'si inek, onların sütünü sağıp peynir, yoğurt, çökelek ve tereyağı yapıyorum. Babam eski ağaç yayık ustasıydı, ondan kalan yayıklarda tereyağı yapıyorum. Öyle yaşıyoruz. İki ayı burada geçirip daha sonra tekrar köyümüze gidiyoruz. Üzülerek ağlayarak gidiyorum. Burayı çok seviyorum."

Yaşar, hayvanlarının yayla zamanı gelince yolculuğa çıkacaklarını hissettiklerini dile getirerek, "Korna sesini duyunca hayvanlar ayağa kalkıyor, yaylaya gideceklerini anlıyorlar. Onlar da seviniyorlar yaylaya gelecekleri için." ifadesini kullandı.

Fatma Yaşar'ın oğlu Ali Zafer Yaşar (43) da annesi ve hayvanlarını yaylaya getirdiğini belirterek, "Her yıl geliyoruz. Köyde de işler olduğu için fazla kalamıyoruz. Annem 2,5 ay gibi kalıyor. Yayla zamanı gelince bizde bir bayram havası oluyor. Yaylaya gidince rahatlıyoruz. Geldik, huzurluyuz, neşeliyiz burada. Dönüşte burukluk yaşıyoruz." dedi.

 

Trabzon HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.