Fındık İhraççıları Bahçe Zararlıları ve Hastalıklar İle Mücadelede Seferberliği Başlattı

Karadeniz-Bölgesel 26.03.2019 - 12:52, Güncelleme: 13.10.2020 - 17:05
 

Fındık İhraççıları Bahçe Zararlıları ve Hastalıklar İle Mücadelede Seferberliği Başlattı

Türk fındığında verim ve kalitenin düşmesine neden olan faktörlerin başında gelen hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birlikleri ortaklaşa seferberlik başlattı.
Fındık İhraççıları Bahçe Zararlıları ve Hastalıklar İle Mücadelede Seferberliği Başlattı   Türk fındığında verim ve kalitenin düşmesine neden olan faktörlerin başında gelen hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birlikleri ortaklaşa seferberlik başlattı.   Her iki kurumun Yönetim Kurulu Başkanı Edip Sevinç ile Ali Haydar Gören tarafından İstanbul’da düzenlenen toplantı ile başlatılan seferberlik için yapılan açıklama şöyle:   Bilindiği üzere, fındık, ülkemiz tarımsal ihraç ürünleri arasında tek başına en fazla döviz girdisi sağlayan ürün konumunda olduğu gibi, Karadeniz Bölgesi açısından da vazgeçilemeyecek ağırlıkta bir sosyo-ekonomik öneme sahiptir.   Ancak, çok uzun yıllardan bu yana dünya fındık üretim ve ihracatındaki 80 civarındaki payı ile lider konumunda bulunan ülkemiz, maalesef son yıllarda meydana gelen gelişmeler sonucunda bu payın 65-70’lere düşmesi, hatta zaman zaman 60’a gerilemesi gibi tehlikeli bir durum ile karşı karşıya kalmış bulunmaktadır.   Bu sonuç ile karşılaşılmasının en önemli nedenlerinden birisi, rakip ülke üretimlerinin artması ve yeni üretici ülkelerin ortaya çıkması iken, en az onlar kadar önemli diğer bir neden de, ülkemizdeki verimin diğer ülkelere kıyasla çok düşük olmasıdır. Öyle ki Türkiye’de dekar başına verim ortalaması 80-90 Kg iken İtalya’da 150-160, Gürcistan’da 180-220, ABD’de ise 260-280 Kg civarındadır.   Türkiye’deki fındık dikili alanların asgari 720.000 hektar civarında bulunduğu göz önüne alındığında, yukarıda belirtilen rakip ülkelerdeki verimliliğe ulaşılabilmesi halinde ülkemizin dünya üretim ve ihracatındaki payının tekrar eski yüksek oranlarına geri dönecek olması tartışılmaz bir gerçekliktir. Öte yandan verimdeki artış, giderek artan dünya tüketiminden daha fazla pay almamız sonucunu getirecek, böylece fındık üreticilerinin gelirlerinde ve ihracat yoluyla ülkemize girecek döviz miktarında da önemli oranda artış olacaktır. Kaldı ki ülkemizdeki bazı alanlarda iyi tarım tekniklerini uygulamak suretiyle, şu anda dahi dekarda 250-300 kg fındık üretebilen üreticilerimizin mevcut olduğu da zaten bilinen bir husustur.   Verimdeki mevcut düşüklük en büyük fındık üreticisi ülke vasfımızı tehdit ettiği gibi, maliyetlerin yüksek kalmasına neden olması bakımından rekabetçiliğimizi de olumsuz etkileyen ve rakip ülkelerdeki üretim alanlarının genişlemesine neden olan en önemli etkenlerden birisi ve hatta en önemlisidir.   Bu çerçevede, sahip olduğumuz kaynakları daha verimli kullanmak suretiyle üretimi ve kaliteyi artıracak çalışmalar gün geçtikçe daha da önem kazanmakta olup, bu çalışmalar sonucunda, fındıkla ilgili tüm paydaşlar için hem sosyal ve ekonomik getirinin hem de ülkemiz net ihracat girdisinin çok fazla büyüyeceği tartışılmayacak bir realitedir.   Tüm bu bilgiler ışığında, Türk fındığının dünyadaki hakimiyetinin sürdürülebilmesi  açısından olmazsa olmaz parametrelerden birisi olan verimlilik miktarının artırılması için, bitkisel hastalık ve zararlılara karşı doğru bilgi ve yöntemlerle ve özellikle doğru zamanda mücadele edilmesi çok acil bir ihtiyaç haline gelmiştir.   Ülkemizdeki fındık üretim alanlarında en sık rastlanan zararlılar olan Fındık Kurdu ve Fındık Yeşil Kokarcası, neredeyse fındık yetiştirilen alanların tamamında ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmakta, direkt meyve üzerinde zarar yarattıkları için verimi önemli ölçüde etkilemekte ve ihraç edilecek fındıklarda kalite problemleri yaratmaktadırlar. Öyle ki sadece bir Fındık Yeşil Kokarca böceğinin yaklaşık 250 adet fındık meyvesine zarar verebildiği bilinmektedir.   Öte yandan ülkemize Gürcistan’dan giriş yaptığı bilinen ve Artvin ile Rize’de görülmeye başlamasını takiben hızla batıya doğru da yaygınlaşan Kahverengi Kokarca zararlısı, yakın gelecek için büyük bir risk teşkil etmektedir. 2015-2017 yılları arasında Gürcistan’daki fındık üretiminde önemli derecede verim ve kalite kaybına neden olduğu bilinen Kahverengi Kokarca, etkili olduğu fındık kökünü 20 gün içinde bitirebilecek kadar hasar verici olduğu için, üreticilerimizin söz konusu zararlıyı tanımaları ve kararlılıkla mücadele etmeleri, hem kendileri hem de ülkemiz menfaatleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda ciddi çalışmalar ve araştırmalarda bulunduğu bilinen  Devletimizin ilgili kuruluşlarına, İhracatçı Birlikleri olarak her tür desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek ve bu zararlı ile mücadelede en küçük bir zaman kaybına dahi tahammül olmadığını vurgulamak istiyoruz.   Son dönemlerde fındık üretiminde görülen en yaygın hastalık ise “Külleme” olup, söz konusu hastalık 2013 yılından itibaren ülkemizde görülmektedir. Mantar kaynaklı bir hastalık olan ve ilkbaharda fındık yapraklarına bulaşarak, fındık yaprağı, meyve ve zurufunda sanki soba külü veya pudra dökülmüş gibi kendini belli eden “Külleme” hastalığına karşı gerekli önlemler alınmazsa, iç fındık gelişemeyip küçük kalmakta, dolayısıyla yeterli derecede iç oluşumu mümkün olmamaktadır. Bu durum da, hem miktar hem de kalite olarak önemli bir zarar doğmasına neden olmaktadır.   Fındığın 80’i ihraç edilen bir ürün olması realitesinden hareketle, üretimde verim ve kalitenin artırılmasını teminen Karadeniz ile İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından daha önce çok sayıda Ar-Ge projesi hayata geçirilmiş olup, söz konusu projeler kapsamında Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği yapılarak, çiftçilere; budama, bahçelerin gençleştirilmesi, hastalık ve zararlılar ile mücadele konusunda yerinde eğitimler verilmiş, öte yandan gerek TÜBİTAK gerek Fındık Araştırma Enstitüsü gerekse bölge üniversiteleri tarafından yürütülen bilimsel projelere destek sağlanmıştır.   Bu defa, her iki İhracatçı Birliği olarak, yukarıda bahsedilen bitkisel zararlı ve hastalıklarla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla, ülkemizde fındık üretimi yapılan tüm il ve ilçelerde yer alan köylere toplam 1.000.000 adet bilgilendirme broşürü ve afiş dağıtmak suretiyle büyük bir seferberlik başlatılması planlanmış olup, sözkonusu çalışmanın başta ülkemiz üreticileri olmak üzere tüm paydaşlara ve Türkiye fındık ihracatına olumlu katkılar sağlaması temennisiyle,  paydaşlarımızın da Türk Fındığının geleceği açısından büyük önem arz eden bu tür çalışmalara acilen katkıda bulunmalarını dileriz.
Türk fındığında verim ve kalitenin düşmesine neden olan faktörlerin başında gelen hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birlikleri ortaklaşa seferberlik başlattı.

Fındık İhraççıları Bahçe Zararlıları ve Hastalıklar İle Mücadelede Seferberliği Başlattı

 

Türk fındığında verim ve kalitenin düşmesine neden olan faktörlerin başında gelen hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birlikleri ortaklaşa seferberlik başlattı.

 

Her iki kurumun Yönetim Kurulu Başkanı Edip Sevinç ile Ali Haydar Gören tarafından İstanbul’da düzenlenen toplantı ile başlatılan seferberlik için yapılan açıklama şöyle:

 

Bilindiği üzere, fındık, ülkemiz tarımsal ihraç ürünleri arasında tek başına en fazla döviz girdisi sağlayan ürün konumunda olduğu gibi, Karadeniz Bölgesi açısından da vazgeçilemeyecek ağırlıkta bir sosyo-ekonomik öneme sahiptir.

 

Ancak, çok uzun yıllardan bu yana dünya fındık üretim ve ihracatındaki 80 civarındaki payı ile lider konumunda bulunan ülkemiz, maalesef son yıllarda meydana gelen gelişmeler sonucunda bu payın 65-70’lere düşmesi, hatta zaman zaman 60’a gerilemesi gibi tehlikeli bir durum ile karşı karşıya kalmış bulunmaktadır.

 

Bu sonuç ile karşılaşılmasının en önemli nedenlerinden birisi, rakip ülke üretimlerinin artması ve yeni üretici ülkelerin ortaya çıkması iken, en az onlar kadar önemli diğer bir neden de, ülkemizdeki verimin diğer ülkelere kıyasla çok düşük olmasıdır. Öyle ki Türkiye’de dekar başına verim ortalaması 80-90 Kg iken İtalya’da 150-160, Gürcistan’da 180-220, ABD’de ise 260-280 Kg civarındadır.

 

Türkiye’deki fındık dikili alanların asgari 720.000 hektar civarında bulunduğu göz önüne alındığında, yukarıda belirtilen rakip ülkelerdeki verimliliğe ulaşılabilmesi halinde ülkemizin dünya üretim ve ihracatındaki payının tekrar eski yüksek oranlarına geri dönecek olması tartışılmaz bir gerçekliktir. Öte yandan verimdeki artış, giderek artan dünya tüketiminden daha fazla pay almamız sonucunu getirecek, böylece fındık üreticilerinin gelirlerinde ve ihracat yoluyla ülkemize girecek döviz miktarında da önemli oranda artış olacaktır. Kaldı ki ülkemizdeki bazı alanlarda iyi tarım tekniklerini uygulamak suretiyle, şu anda dahi dekarda 250-300 kg fındık üretebilen üreticilerimizin mevcut olduğu da zaten bilinen bir husustur.

 

Verimdeki mevcut düşüklük en büyük fındık üreticisi ülke vasfımızı tehdit ettiği gibi, maliyetlerin yüksek kalmasına neden olması bakımından rekabetçiliğimizi de olumsuz etkileyen ve rakip ülkelerdeki üretim alanlarının genişlemesine neden olan en önemli etkenlerden birisi ve hatta en önemlisidir.

 

Bu çerçevede, sahip olduğumuz kaynakları daha verimli kullanmak suretiyle üretimi ve kaliteyi artıracak çalışmalar gün geçtikçe daha da önem kazanmakta olup, bu çalışmalar sonucunda, fındıkla ilgili tüm paydaşlar için hem sosyal ve ekonomik getirinin hem de ülkemiz net ihracat girdisinin çok fazla büyüyeceği tartışılmayacak bir realitedir.

 

Tüm bu bilgiler ışığında, Türk fındığının dünyadaki hakimiyetinin sürdürülebilmesi  açısından olmazsa olmaz parametrelerden birisi olan verimlilik miktarının artırılması için, bitkisel hastalık ve zararlılara karşı doğru bilgi ve yöntemlerle ve özellikle doğru zamanda mücadele edilmesi çok acil bir ihtiyaç haline gelmiştir.

 

Ülkemizdeki fındık üretim alanlarında en sık rastlanan zararlılar olan Fındık Kurdu ve Fındık Yeşil Kokarcası, neredeyse fındık yetiştirilen alanların tamamında ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmakta, direkt meyve üzerinde zarar yarattıkları için verimi önemli ölçüde etkilemekte ve ihraç edilecek fındıklarda kalite problemleri yaratmaktadırlar. Öyle ki sadece bir Fındık Yeşil Kokarca böceğinin yaklaşık 250 adet fındık meyvesine zarar verebildiği bilinmektedir.

 

Öte yandan ülkemize Gürcistan’dan giriş yaptığı bilinen ve Artvin ile Rize’de görülmeye başlamasını takiben hızla batıya doğru da yaygınlaşan Kahverengi Kokarca zararlısı, yakın gelecek için büyük bir risk teşkil etmektedir. 2015-2017 yılları arasında Gürcistan’daki fındık üretiminde önemli derecede verim ve kalite kaybına neden olduğu bilinen Kahverengi Kokarca, etkili olduğu fındık kökünü 20 gün içinde bitirebilecek kadar hasar verici olduğu için, üreticilerimizin söz konusu zararlıyı tanımaları ve kararlılıkla mücadele etmeleri, hem kendileri hem de ülkemiz menfaatleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda ciddi çalışmalar ve araştırmalarda bulunduğu bilinen  Devletimizin ilgili kuruluşlarına, İhracatçı Birlikleri olarak her tür desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek ve bu zararlı ile mücadelede en küçük bir zaman kaybına dahi tahammül olmadığını vurgulamak istiyoruz.

 

Son dönemlerde fındık üretiminde görülen en yaygın hastalık ise “Külleme” olup, söz konusu hastalık 2013 yılından itibaren ülkemizde görülmektedir. Mantar kaynaklı bir hastalık olan ve ilkbaharda fındık yapraklarına bulaşarak, fındık yaprağı, meyve ve zurufunda sanki soba külü veya pudra dökülmüş gibi kendini belli eden “Külleme” hastalığına karşı gerekli önlemler alınmazsa, iç fındık gelişemeyip küçük kalmakta, dolayısıyla yeterli derecede iç oluşumu mümkün olmamaktadır. Bu durum da, hem miktar hem de kalite olarak önemli bir zarar doğmasına neden olmaktadır.

 

Fındığın 80’i ihraç edilen bir ürün olması realitesinden hareketle, üretimde verim ve kalitenin artırılmasını teminen Karadeniz ile İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından daha önce çok sayıda Ar-Ge projesi hayata geçirilmiş olup, söz konusu projeler kapsamında Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği yapılarak, çiftçilere; budama, bahçelerin gençleştirilmesi, hastalık ve zararlılar ile mücadele konusunda yerinde eğitimler verilmiş, öte yandan gerek TÜBİTAK gerek Fındık Araştırma Enstitüsü gerekse bölge üniversiteleri tarafından yürütülen bilimsel projelere destek sağlanmıştır.

 

Bu defa, her iki İhracatçı Birliği olarak, yukarıda bahsedilen bitkisel zararlı ve hastalıklarla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla, ülkemizde fındık üretimi yapılan tüm il ve ilçelerde yer alan köylere toplam 1.000.000 adet bilgilendirme broşürü ve afiş dağıtmak suretiyle büyük bir seferberlik başlatılması planlanmış olup, sözkonusu çalışmanın başta ülkemiz üreticileri olmak üzere tüm paydaşlara ve Türkiye fındık ihracatına olumlu katkılar sağlaması temennisiyle,  paydaşlarımızın da Türk Fındığının geleceği açısından büyük önem arz eden bu tür çalışmalara acilen katkıda bulunmalarını dileriz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.