Trabzonspor'un başarılı file bekçisi Andre Onana, Trabzonspor Dergisi'ne konuk oldu. Fakir bir aileden gelerek Barcelona, Ajax, Inter ve Manchester United gibi dünya devlerinin kalesini koruduktan sonra Trabzonspor'a gelmekten gurur duyduğunu belirten Onana, "Kamerun'dan çıkıp bugünlere bakmak, son 10-11 yılda başardıklarımı görmek harika," dedi.

En büyük motivasyonunun ailesi olduğunu vurgulayan Onana, kendi adını taşıyan vakfıyla yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerine de değindi. Yaklaşık 7 yıl önce, "nereden geldiğini unutmamak için" kurduğu vakfın hikayesini paylaşan kaleci, şu ifadeleri kullandı:

"İlk düşüncem Kamerun'daki görme engelli çocuklara yardım etmekti. Zamanla dezavantajlı topluluklardaki insanlara ücretsiz tıbbi bakım ve ameliyat sağlayan bir vakfa dönüştük. Sadece son 1-2 yılda binden çok operasyon gerçekleştirdik, bu muazzam. Ayrıca yetim çocukların eğitimlerine de imkan sağlamaya çalışıyoruz ve yılın en başarılı vakfı ödülünü aldık."

Pep Guardiola'nın kendisi için "Oyun kurmak için olağanüstü bir kaleci" yorumu hatırlatılan Onana, modern kaleciliğin değiştiğini kabul etti. "Kalecilik pozisyonu son 20 yılda değişti," diyen Onana, oyun kurmadaki sırrını şöyle açıkladı:

"Harika ayağınız olabilir, ama eğer pas seçenekleri kapalıysa işiniz çok zor. Önce rakibi analiz ederim; baskı yapıyor mu, nasıl yapıyor? Bunları görüp kararımı veririm. Pep'ten böyle bir yorum duymak güzel ama çoğu zaman bana seçenekleri sunan takım arkadaşlarım oluyor."

Sahadaki mentalitesiyle ilgili net konuşan Onana, "Gerçekten muhteşem oyuncular var ama kimseden asla korkmam. Çünkü bu hayatta tek Tanrı'dan korkarım. Kimse beni korkutamaz," dedi.

Türk futbolunun kalitesini "beklediğinden de iyi" bulduğunu söyleyen Kamerunlu kaleci, hakemler konusunda ise dikkat çekici bir yorum yaptı:

"Hakemler hakkında konuşmayı pek sevmem. Ama dürüst olmak gerekirse, buradaki ilk sürecim için hakemlerden yana çok iyi bir tecrübem olmadı. Hepsinin kötü olduğunu söylemiyorum, çok iyileri de var. Ama unutmamalıyız, hakemlik zor bir iş."

"Maça çıkarken kramponlarımı giydiğim her an kazanmak istiyorum," diyen Onana, "Asla pes etmem," felsefesini şu sözlerle özetledi:

"Sahaya çıktığımda ya kazanırım ya da öğrenirim. Kendimi kaybeden biri olarak görmüyorum. Bir örnek vereyim; buradaki ilk maçım Fenerbahçe'ye karşı. İyi oynadık ama kazanamadık. Ama bunu kayıp olarak görmüyorum. Yine öğrendim mesela, buradaki hakemlerin nasıl olduğunu öğrendim."

Onana, sözlerini Ballon d'Or anısıyla tamamlayarak, "Orada ilk siyahi ve ilk Afrikalı kaleci olarak durmak bile benim için bir zaferdi. Zihnimde şampiyonum," dedi.