Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı, Trabzon'daki kadınlara sanatını öğretiyor

Kültür-Sanat (AA) - Anadolu Ajansı | 29.10.2022 - 11:43, Güncelleme: 29.10.2022 - 12:34
 

Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı, Trabzon'daki kadınlara sanatını öğretiyor

- Pembe Gül İşgüzar Karagöz, 42 yıl önce merak ederek başladığı çini sanatını Türkiye'nin farklı illerinde düzenlenen kurslarda yeni nesillere aktarıyor - Karagöz: - "Bu işi severek ve çok sabırlı olarak yapmalısınız. Çini sizin istediğinizi değil, kendisinin istediğini çizdirir size"
TRABZON (AA) - Amerika ve Yunanistan'ın yanı sıra Suudi Arabistan'ın Mekke şehri ile Dubai'deki bazı oteller için sipariş üzerine eser hazırlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı Pembe Gül İşgüzar Karagöz, 42 yıllık meslek hayatındaki tecrübelerini kadın kursiyerlere aktarıyor.Henüz 10 yaşındayken anne ve anneannesinden gördüğü çini sanatına merak ederek yıllar içinde meslek edinen 51 yaşındaki Karagöz, gençliğinde ailesiyle çini imal edilen fabrikada çalışma fırsatı buldu.Yurt içi ve yurt dışından aldığı siparişleri mesleğinin tecrübesiyle hazırlayan Karagöz, kendisi gibi çini sanatına gönül veren kadınlara da örnek oluyor.Karagöz, AA muhabirine, Kütahya'da başladığı çini sanatını geliştirmek için ustaların tedrisatından geçtiğini söyledi.Çini sanatının yok olmaması adına kurduğu atölye sayesinde yeni insanlara ulaştığını anlatan Karagöz, "Şehir dışından da teklifler gelmeye başlayınca Malatya'da ve Darende ilçesinde, Bursa ve Trabzon'da eğitimler vermeye başladım. Trabzon'da kalmayı planlıyorum çünkü öğrencilerimiz çok iyi. Trabzon'da da bu sanat üzerine bir şeyler olsun istiyoruz." dedi.Karagöz, Akçaabat Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde üç yıldır açılan kurslarda kadınlara çini sanatını öğrettiğini ifade ederek, "Çini sanatına burada 6 dönemde 65 kursiyer kazandırdım. İki kursiyerim kendi iş yerlerini açtı, diğeri de açmak için girişimlerde bulundu. Hobi olarak başladığınız çini zamanla size para kazandırıyor. Baktığınız zaman insanı içine çeken bir şeydir. O yüzden yapımı zor satışı kolaydır." diye konuştu.Kültür ve Turizm Bakanlığından 12 yıl önce "çini sanatçısı" unvanını aldığını dile getiren Karagöz, çocuklarının ve torunlarının da bu sanata yatkın olduğunun altını çizdi.Karagöz, çini sanatının kendisi için adeta bir aşk olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:"Bu işi severek ve çok sabırlı olarak yapmalısınız. Çini sizin istediğinizi değil, kendisinin istediğini çizdirir size. Çininin özelliği budur. Siz ona değil, o size şekil verir. Çiniye vazgeçilmez bir hobi olarak başlasanız da daha sonra sanat damarlarınıza kadar işleyip mesleğiniz haline geliyor. Akşamları çini yapmadan uyuyamam. Çini atölyelerimde ve kurslarımda eğitim alan kişilerin birçoğunun hobisi mesleği haline geldi."Çiniden yapılan objelerin her birinin 35 kez elden geçtiğini belirten Karagöz, "36'ncısı müşteridir zaten. Osmanlı'dan gelen bu sanat 730 yıldır günümüze kadar devam etti. Ben de Allah ömür verdiği müddetçe devam edeceğim. Biten veya bitecek olan bir sanat olduğunu da düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.- "Hobi olarak başladım ama ekmek kapımız oldu"Kursiyerlerden üç çocuk annesi Sevilla Salihoğlu, yaklaşık 20 yıl önce resim öğretmenliğinden mezun olduğunu ancak mesleğini yapmadığını söyledi.Kursa katılarak kendisini çinide geliştirmek istediğine işaret eden Salihoğlu, kız kardeşleriyle birlikte üç yıldır açılan kurslara devam ettiklerini aktardı.Salihoğlu, "Hobiden çıksın artık bize maddi kazanç sağlasın diye KOSGEB'den aldığım destekle iş yeri açtım, aynı zamanda atölye olarak da kullanıyoruz. Çini tamamen bir aşk, buna girdiğin zaman çıkamıyorsun, evde de aynı şekilde çalışmalarımı devam ettiriyorum." dedi.İş yeri sahibi olsa da kursa gelmeye devam ettiğini vurgulayan Salihoğlu, şöyle devam etti:"Tabaklar, vazolar, kupalar, fincanlar, lavabolar, mutfak eşyaları çiniye ait her şeyi yapıyoruz. Hobi olarak değil, iş olarak bakıyoruz. Hobi olarak başladım ama ekmek kapımız oldu. Siparişlerimizi kardeşlerimle birlikte hazırlıyoruz, işlerimizi büyüttüğümüzde başka kişilere de istihdam sağlamayı planlıyoruz."- Yaptığı ürünleri satmaya kıyamıyorKursta eğitim alan emekli Bilgen Çelenk ise çini yaparken hem dinlendiğini hem de güzel ürünler ortaya çıkarttığını söyledi.Çini yapmayı bırakmayı düşünmediğini ifade eden Çelenk, "Hocam burada olduğu sürece devam edeceğim. Yaptığım ürünleri satmaya kıyamadığım için arkadaşlarıma, dostlarıma hediye ediyorum. Çünkü benim için çok değerli ürünler." diye konuştu.Zeynep Kalkışım da uzun süredir açılmasını beklediği kursa hemen kaydını yaptırdığını anlatarak, "Devlet sanatçısı olan bir hocayı bulmak bizim için çok güzel. Yakın zamanda KOSGEB'den destek alarak iş yeri açmak için dükkan bakıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- Pembe Gül İşgüzar Karagöz, 42 yıl önce merak ederek başladığı çini sanatını Türkiye'nin farklı illerinde düzenlenen kurslarda yeni nesillere aktarıyor - Karagöz: - "Bu işi severek ve çok sabırlı olarak yapmalısınız. Çini sizin istediğinizi değil, kendisinin istediğini çizdirir size"

TRABZON (AA) - Amerika ve Yunanistan'ın yanı sıra Suudi Arabistan'ın Mekke şehri ile Dubai'deki bazı oteller için sipariş üzerine eser hazırlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı Pembe Gül İşgüzar Karagöz, 42 yıllık meslek hayatındaki tecrübelerini kadın kursiyerlere aktarıyor.

Henüz 10 yaşındayken anne ve anneannesinden gördüğü çini sanatına merak ederek yıllar içinde meslek edinen 51 yaşındaki Karagöz, gençliğinde ailesiyle çini imal edilen fabrikada çalışma fırsatı buldu.

Yurt içi ve yurt dışından aldığı siparişleri mesleğinin tecrübesiyle hazırlayan Karagöz, kendisi gibi çini sanatına gönül veren kadınlara da örnek oluyor.

Karagöz, AA muhabirine, Kütahya'da başladığı çini sanatını geliştirmek için ustaların tedrisatından geçtiğini söyledi.

Çini sanatının yok olmaması adına kurduğu atölye sayesinde yeni insanlara ulaştığını anlatan Karagöz, "Şehir dışından da teklifler gelmeye başlayınca Malatya'da ve Darende ilçesinde, Bursa ve Trabzon'da eğitimler vermeye başladım. Trabzon'da kalmayı planlıyorum çünkü öğrencilerimiz çok iyi. Trabzon'da da bu sanat üzerine bir şeyler olsun istiyoruz." dedi.

Karagöz, Akçaabat Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde üç yıldır açılan kurslarda kadınlara çini sanatını öğrettiğini ifade ederek, "Çini sanatına burada 6 dönemde 65 kursiyer kazandırdım. İki kursiyerim kendi iş yerlerini açtı, diğeri de açmak için girişimlerde bulundu. Hobi olarak başladığınız çini zamanla size para kazandırıyor. Baktığınız zaman insanı içine çeken bir şeydir. O yüzden yapımı zor satışı kolaydır." diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığından 12 yıl önce "çini sanatçısı" unvanını aldığını dile getiren Karagöz, çocuklarının ve torunlarının da bu sanata yatkın olduğunun altını çizdi.

Karagöz, çini sanatının kendisi için adeta bir aşk olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu işi severek ve çok sabırlı olarak yapmalısınız. Çini sizin istediğinizi değil, kendisinin istediğini çizdirir size. Çininin özelliği budur. Siz ona değil, o size şekil verir. Çiniye vazgeçilmez bir hobi olarak başlasanız da daha sonra sanat damarlarınıza kadar işleyip mesleğiniz haline geliyor. Akşamları çini yapmadan uyuyamam. Çini atölyelerimde ve kurslarımda eğitim alan kişilerin birçoğunun hobisi mesleği haline geldi."

Çiniden yapılan objelerin her birinin 35 kez elden geçtiğini belirten Karagöz, "36'ncısı müşteridir zaten. Osmanlı'dan gelen bu sanat 730 yıldır günümüze kadar devam etti. Ben de Allah ömür verdiği müddetçe devam edeceğim. Biten veya bitecek olan bir sanat olduğunu da düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.

- "Hobi olarak başladım ama ekmek kapımız oldu"

Kursiyerlerden üç çocuk annesi Sevilla Salihoğlu, yaklaşık 20 yıl önce resim öğretmenliğinden mezun olduğunu ancak mesleğini yapmadığını söyledi.

Kursa katılarak kendisini çinide geliştirmek istediğine işaret eden Salihoğlu, kız kardeşleriyle birlikte üç yıldır açılan kurslara devam ettiklerini aktardı.

Salihoğlu, "Hobiden çıksın artık bize maddi kazanç sağlasın diye KOSGEB'den aldığım destekle iş yeri açtım, aynı zamanda atölye olarak da kullanıyoruz. Çini tamamen bir aşk, buna girdiğin zaman çıkamıyorsun, evde de aynı şekilde çalışmalarımı devam ettiriyorum." dedi.

İş yeri sahibi olsa da kursa gelmeye devam ettiğini vurgulayan Salihoğlu, şöyle devam etti:

"Tabaklar, vazolar, kupalar, fincanlar, lavabolar, mutfak eşyaları çiniye ait her şeyi yapıyoruz. Hobi olarak değil, iş olarak bakıyoruz. Hobi olarak başladım ama ekmek kapımız oldu. Siparişlerimizi kardeşlerimle birlikte hazırlıyoruz, işlerimizi büyüttüğümüzde başka kişilere de istihdam sağlamayı planlıyoruz."

- Yaptığı ürünleri satmaya kıyamıyor

Kursta eğitim alan emekli Bilgen Çelenk ise çini yaparken hem dinlendiğini hem de güzel ürünler ortaya çıkarttığını söyledi.

Çini yapmayı bırakmayı düşünmediğini ifade eden Çelenk, "Hocam burada olduğu sürece devam edeceğim. Yaptığım ürünleri satmaya kıyamadığım için arkadaşlarıma, dostlarıma hediye ediyorum. Çünkü benim için çok değerli ürünler." diye konuştu.

Zeynep Kalkışım da uzun süredir açılmasını beklediği kursa hemen kaydını yaptırdığını anlatarak, "Devlet sanatçısı olan bir hocayı bulmak bizim için çok güzel. Yakın zamanda KOSGEB'den destek alarak iş yeri açmak için dükkan bakıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.