Trabzonspor'un Kamerunlu yıldız kalecisi Andre Onana, kulüp dergisine hem zorlu hayat hikayesini hem de futbol felsefesini anlattı. "Tek korkum Tanrı'dır" diyerek cesaretini vurgulayan Onana, saha dışındaki vakıf çalışmaları ve futbolun değişen kaleci rolü hakkındaki görüşleriyle de dikkat çekti.

Trabzonspor'un kalesini koruyan ve sadece performansıyla değil, toplumsal duyarlılığıyla da öne çıkan Andre Onana, kulüp dergisine özel açıklamalarda bulundu. Kariyer yolculuğundan sosyal sorumluluk projelerine, dört dil bilmesinden Türk futboluna kadar birçok konuya değinen Onana'nın öne çıkan sözleri:

Afrika'daki fakir bir aileden gelip futbolun zirvesine ulaşan Onana, kariyerini "harika" olarak nitelendirdi. Barcelona, Ajax, Inter ve Manchester United gibi devlerde oynadıktan sonra Trabzonspor'da olmaktan gurur duyduğunu belirtti. En büyük motivasyon kaynağının ailesi ve kendisi olduğunu söyleyen tecrübeli eldiven:

"Çocukluğum zor görünebilir. Güçlü olmak, önemli kararlar almak zorundasınız. Neredeyse her şeyi orada öğrendim. Bugün bu noktadaysam, bu tamamen ülkemin bana verdikleri sayesindedir."

Yüksek kaliteli ameliyatlar ve destek sağlayan Andre Onana Vakfı'nın hikayesini anlatan kaleci, her şeyi nereden geldiğini unutmama isteğine bağladı. 6-7 yıl önce görme engelli çocuklara yardım amacıyla kurulan vakfın, son 1-2 yılda binden fazla operasyon gerçekleştirdiğini belirtti. Onana, vakfın odak noktasını ise şu sözlerle açıkladı:

"Eğer Türkiye’de yapmamız gerekirse, vakfım Türkiye’de de çalışma yapar. Yer fark etmez çünkü bizim için en önemli olan insandır, ülke değil."

Pozisyon alıp oyun kurma becerisiyle öne çıkan ve bu yönüyle Pep Guardiola'dan övgü alan Onana, kalecilik pozisyonunun son 20 yılda çok değiştiğini vurguladı. Oyun kurulumunda başarısının sırrının sadece kendi yeteneği değil, aynı zamanda takım arkadaşlarının sunduğu pas opsiyonları olduğunu ifade etti:

"Tabii, Pep Guardiola’dan böyle bir yorum duymak her zaman çok güzel... Ama her zaman söylediğim gibi, oyun kurulumunda çoğu zaman bana seçenekleri sunan, takım arkadaşlarım oluyor."

Dört dil bilen ve Türkçenin en zor dil olmadığını belirten yıldız, Türk futbolundaki kaliteyi de değerlendirdi:

"Buradaki kalite gerçekten yüksek, beklediğimden de iyi. Tabii ki maç temposu farklı ama çok iyi takımlar, çok iyi oyuncular var. Türk kulüpleri Avrupa’da maç kazanıyor, seviye gerçekten orada."

Hakemler hakkında konuşmayı sevmediğini ancak dürüst olmak gerekirse Türkiye'deki ilk sürecinde hakemlerden yana çok iyi bir tecrübesinin olmadığını ifade etti.

Hayat felsefesini "ağlamaktansa gülmek daha iyidir" sözleriyle özetleyen Onana, maç öncesinde kendisini motive eden şeyin ise Tanrı'ya olan inancı olduğunu söyledi. En kötü anlarında bile pes etmediğini belirten tecrübeli isim, kayıpları "öğrenme fırsatı" olarak gördüğünü ifade etti. Onana, Ballon d'Or törenindeki tecrübesini ise bir zafer olarak anlattı:

"Burada, ilk siyahi kaleci ve ilk Afrikalı kaleci olarak durmak bile benim için bir zafer. Zihnimde şampiyonum."

Hayatta asla affetmeyeceği şeyin ise manipülasyon olduğunu sözlerine ekledi. Gol atma duygusunu tatmayı hayal ettiğini de belirten Onana, futbolcu olmasaydı polis memuru olmak istediğini açıkladı.