Muharrem Usta: “Asla Yalnız Yükselmedik…”

 

“Değerli Trabzonsporlular,

Sabır büyük bir erdemdir. Atalarımızın yüzyıllardır ‘sabretmek’ eylemi üzerine söylediği sözler, Türk toplumunda bu erdeme karşı verilen önemi gösterir. “Allah, sabreden kulunu sever,” derler atalarımız. “Sabır öyle bir güçtür ki dileyene dağı devirtir.” “Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas.” Güzel sözlerimiz böyle uzayıp gider…

Ben, Trabzonspor Başkanı olarak, bugüne kadar kaydettiğimiz ilerleme ve dönüşümün büyük bir sabrın eseri olduğuna inanıyorum. Camia yıllar boyu maddi, manevi hırpalanmış kulübüne karşı belki de başka hiçbir camianın sergileyemeyeceği bir sabır örneği gösterdi ve bugün emin adımlarla ilerlediğimiz yolun yapı taşlarını döşedi.

Son dokuz haftadır namağlubuz. Topladığımız puan; 23. Son beş yılın en iyi serisidir bu. Trabzonspor’da üçüncü defa göreve gelen değerli hocamız Ersun Yanal’ın da en başarılı grafiğidir bu. Ama tıpkı onun da ısrarla vurguladığı gibi, “Başarı tek başına gelmez.” Bu pozitif ivmeyi yakalamamızı, bu yükselişi gösterebilmemizi sağlayan birden fazla faktör var.

İlk etken tabi ki taraftar. 2017 itibarıyla taşındığımız yeni yuvamızın yarattığı heyecan büyük. Peki o dev mabedimizdeki koltuklar boş kalsaydı? Futbolcularımız aynı motivasyonla sahaya çıkar mıydı? Taraftarlarımız, Medical Park Arena’daki ilk maçımızdan beri bizleri asla yalnız bırakmadı. Tribün ortalamamız, eski stadyumumuzdaki en yüksek seyirci sayımızı dahi aştı. 18 Mart günü Galatasaray’a karşı oynadığımız ve yeni yuvamızdaki ilk derbi olma özelliği taşıyan karşılaşmada tribünleri dolduran 41 bin 461 taraftar, camiamıza büyük bir ‘özgüven’ ve yönetim kurulu olarak bizlere zorlukları aşma noktasında taze bir inanç aşıladı.

Bunun dışında sezonun başından beri pek çok sıkıntıyla boğuşan takımımızın bugün geldiği nokta itibarı ile taraftarımızın sabır ve sevgiyle ördüğü yolda emin adımlarla ilerlediğini görüyoruz. Takım olmak denilen o önemli hususiyeti henüz tam anlamıyla sağlamış değiliz; ancak biliyoruz ki çok ama çok yakınız. Ersun Hoca’nın sezonun başından beri vurguladığı, teknik ekibi ile beraber başarmak için büyük bir emek harcadığı ‘takım olma’ nosyonu artık uzak bir ütopya olmaktan çıktı. Takımımızın yakaladığı başarı, takım içindeki uyum ve arkadaşlık, futbolcu ve taraftarlarımız arasındaki pozitif iletişim buna işaret ediyor. Şayet sezonun sonuna kadar bu pozitif grafiği sürdürebilirsek, önümüzdeki sezon takımımızı Avrupa Kupaları’nda izlemenin büyük keyfini yaşayabiliriz. Sezon sonunda gerçekleştireceğimiz transferlerle kadromuza yeni ve doğru isimler ekleyerek Trabzonspor takımını geleceğe taşıyabiliriz.

Değerli Trabzonsporlular,

Bu kulüp bizim. Bordosuyla mavisiyle bu renkler bizim. Şimdiye kadar sıkıntıyı, gergin bekleyişleri, kimi zaman hüsran ve vazgeçişleri paylaştınız bizimle. Acıyı bal etmeyi, taraftar sadakati ile bu kulübü yönetmeyi bize sizler öğrettiniz. Artık devran dönüyor. Bundan sonra tribünlerde, ekran başında zafer sevinçlerini, kazanmanın mutluluğunu, duyulan gururu da paylaşacağız hep beraber…

“Sabrın sonu selamettir,” demiş atalarımız.

Selametle kalın…”