Mustafa Eskihellaç: Yıllar sonra Trabzonspor formasıyla sahaya çıkmak rüya gibiydi

Mustafa Eskihellaç: Yıllar sonra Trabzonspor formasıyla sahaya çıkmak rüya gibiydi

Nurgül GÜNAYDIN / TRABZON, (DHA) -TRABZONSPOR’un tecrübeli oyuncusu Mustafa Eskihellaç, Trabzonspor'da forma giymenin çocukluk hayali olduğunu belirterek, “Trabzonspor formasını giydiğim an, Allah’ım bu bir rüya olmasın dedim” diye konuştu.

Trabzonspor’un sol bek oyuncusu Mustafa Eskihellaç, kulüp dergisinin 230’uncu sayısında yayınlanan röportajında, çocukluk hayallerinden bugünkü profesyonel yaşamına kadar birçok konuya samimi açıklamalarda bulundu. Annesinin yanlış anladığı bir bilgi yüzünden altyapıdan erken ayrıldığını belirten Eskihellaç, “Yıllar sonra Trabzonspor formasıyla sahaya çıkmak rüya gibiydi” ifadelerini kullandı.

'KÖY YOLLARINDA TRABZONSPOR SEVDASIYLA BÜYÜDÜM'

Futbola Düzyurt Köyü Kavak mevkiindeki köy yollarında başladığını anlatan Eskihellaç, altyapıya uzanan süreci şu sözlerle anlattı:

“Evimizin önünde neresi boşsa orada top oynardık. 3’üncü sınıftayken Fatih Tekke hocamızın abisi Salih hocam beni izledi ve beğendi. Trabzonspor altyapısına seçildiğimi öğrendiğim gece heyecandan uyuyamadım. Annemle birlikte her gün köyden Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne ulaşmak için dolmuşla saatlerce yol gitmek zorundaydık ama çok keyifli günlerdi benim adıma.”

‘BİR TATİL DÖNEMİNDE ALTYAPIDAN ELENDİM’

Eskihellaç, Trabzonspor altyapıdaki hikayesinin kısa sürmesinin nedeninin ise ilginç bir hikayesi olduğunu söyledi. Eskihellaç, “Annem, bir gün üst yaş grubu velilerinden ‘tatilde antrenman yokmuş’ diye duyunca, bizim de gitmeyeceğimizi söyledi. Hocalar bize böyle bir şey dememişti ama annem ısrar etti. Ben de gitmedim. Meğer o tatilde seçmeler yapılmış, kadro belirlenmiş. Yolda karşılaştığım hocam ‘Nerede kaldın? Seçmeler bitti, sen gelmedin’ deyince yıkıldım. Yıllarca anneme takıldım bu konuda ama şimdi bu formayı giyince o da rahatladı" diye konuştu.

‘BİR GÜN BURADA OYNAYABİLECEK MİYİM DİYE HAYAL KURARDIM’

Tribünlerden sahaya uzanan duygusal yolculuğunu anlatan Eskihellaç, “Papara Park’ın tribünlerinde otururken ‘Bir gün burada oynayabilir miyim?’ diye iç geçirdiğim çok olurdu. Yıllar sonra o sahaya Malatyaspor formasıyla ilk kez Akyazı’da rakip olarak maça çıktım. O an karmaşık duygular yaşadım. Ben, ailem, arkadaşlarım herkes koyu Trabzonsporlu ama rakibimiz Trabzonspor! Ne düşüneceğinizi bile bilmiyorsunuz ama bildiğiniz tek şey; iş ahlakınızla, karakterinizle oynamak. Hiç kolay maçlar değildi yani” ifadelerini kullandı.

‘TRABZONSPOR TEKLİFİ GELİNCE DÜNYANIN EN MUTLU İNSANI OLDUM’

Eskihellaç, yarım kalan hikayenin tamamlandığı anı şu sözlerle anlattı: “O zamanlar düşünüyordum, “Trabzonspor’la yarım kalan bir hikayem var, onu en güzel şekilde tamamlama fırsatını yakalayabilecek miyim?” diye. İçten içe hep beklediğim teklif geçen sezon devre arasında nihayet geldi. Bunu duyduğumda dünyanın en mutlu, en şanslı insanı olduğumu düşündüm, inanılmaz anlardı. Resmiyete kavuşana kadar sorun çıkar diye korkup endişelendim, inanamadım bir türlü. Daha önce bu tür sözler duyuyordum çünkü, gerçekleşmiyordu. Ama bu kez kesinleşti, sevdiğim takıma gidiyordum! Karlı bir günde, zorlu, uzun ve maceralı bir yolculukla Trabzon’a gelmiştim. Sağlık kontrolü ve imza peş peşe gerçekleşti. Antrenmansız kalmamak, çabuk adapte olmak için antrenman sahasına çıktım. Işıklar kapalı. O heyecanla, tek başıma orada koşarken yaşadığım mutluluğun tarifi yok. O anlarda, “Allah'ım inşallah rüya değildir” dedim kendi kendime. Bir süre ‘buralarda kalıcı değilim, uyanacağım, yine gurbete gideceğim’ diye hissettim. Trabzonspor'da oynadığımı tamamen idrak edince dünya gerçekten güzelleşti."

‘GENÇKEN TRİBÜN KORKUTUCU GELİRDİ’

Trabzonspor altyapısından ayrıldığı 2019 yılından transfer olduğu 2025 yılları arasında yaşadığı gelişim ve değişime de değinen Eskihellaçi, “Trabzon’dan ayrılırken 19 yaşındaydım. Genç ve deneyimsizdim, psikolojik olarak çok güçlü değildim.19 yaşında güven eksikliğiyle Trabzonspor formasını giymek zor olabilirdi. Çünkü, kendi şehrinde oynamak kolay değil elbette. Ama mücadele etmekten hiç vazgeçmedim, o zorlukları yendikçe kendime güvenim arttı, sonradan karşıma çıkan daha büyük zorluklarla başa çıkmayı, pes etmemeyi o dönemde öğrendim. Zihinsel olarak güçlü biri olarak döndüm buraya. Hayat buraya daha özgüvenli, daha deneyimli bir şekilde gelmemi sağladı belki de. Şimdi, kazandığım tecrübe ve özgüven ile daha kendi futboluma daha iyi odaklanıyorum" şeklinde konuştu.

‘TESİSLERDEKİ HAYATA UYUM SAĞLAYIN’

Altyapı oyuncularına mesajlar veren Eskihellaç, “Çok başarılı bir grup geliyor, zaten hem Avrupa’da inanılmaz başarılar elde ederek, hem de Türkiye’de şampiyonluklara ambargo koyarak bunu gösterdiler. Onların başarılı olmasını çok çok istiyorum. Eğer hayatlarını buraya göre kurarlarsa, iyi yerlere gelecek yetenekte bu gençler. Ama dışarıdaki hayatlarını burada sürdürmeye çalışırlarsa kaybolurlar. Dışarıda tabii ki bir hayatları var ama eğer işlerini futbol olarak belirlemişlerse, tesisler, antrenmanlar, toplantılar, yemek, yani buradaki hayat öncelikleri olmalı. Hayatlarını buradaki şartlara göre düzenlerlerse, bu pırıl pırıl gençlerin isimlerini çok daha duyarız. Tabii ki zorluklarla karşılaşacaklar ama odaklarını kaybetmemeleri gerekiyor. Her gün pozitif bir şekilde düşünüp, işine odaklanarak, her gün o sahada en iyisini yapmaya çalışmalılar” dedi.

‘KISA SÜREDE MEVKİ DEĞİŞTİRMEK ZOR AMA BEN HAZIRIM’

Kariyeri boyunca neredeyse her pozisyonda oynadığını anlatan Eskihellaç, “Stoper ve kaleci hariç her mevkide oynadım, santrfor dahil. Tabii ki kısa sürede mevki değiştirmek kolay değil. Çünkü her mevkiinin farklı ihtiyaçları, farklı gereklilikleri var, bazılarında hızlı, daha atik, bazılarında daha sakin, daha dengeli olmalısın ve mevkileri çabuk değiştirirsen dengeni kaybedebilirsin. Ama uzun süreçte farklı mevkilerde oynayınca bunu bir şekilde tolere edebiliyorsun. Aslında en faydalı olduğumu düşündüğüm mevkii sol kanat, yani hücumda oynamak. Küçüklüğümden beri bu böyle. Öte yandan defansif oynamak tabii ki daha zor ama orada yaptığın katkının değeri çok büyük. Sonuçta hedefim takıma faydalı olmak ve ben bunun için hangi mevkii de oynarsam oynayayım, bu savaşın içindeyim" ifadelerine yer verdi.

‘KRİTİK ANLARDA TOPUN BAŞINA GEÇERİM’

Eskihellaç, finalde penaltı kullanma gibi stresli anlarda sorumluluktan kaçmadığını vurgulayan oyuncu: “Topun arkasına geçmekten asla çekinmem. Başkasına bırakmam, çünkü bunun için buradayım” şeklinde konuştu. Hatalara takılmayan bir oyuncu olduğunu da belirten Eskihellaç: “Bir iki saniyelik hatayı düşünürsen, tüm maçı kaybedersin. Gençken bunlar özgüvenimi etkilerdi ama şimdi sadece nasıl telafi ederim diye düşünürüm.”

‘BU MEYDAN OKUMAYI SEVİYORUM’

Futbolculuk hayatının zorluklarına da değinen Eskihellaç, “Her gün aynı mücadeleyi, aynı savaşı vermen gereken bir meslek bu. Büyük zorlukları aşarak oraya gelmişsindir ama orada durmak daha da zor. En iyi olduğun maçtan bir sonrakinde de iyi olmak zorundasın, aksi halde dün unutuluyor! Bizim işte olduğun yerde kalmak yok, ya yukarı çıkıyor, ya da aşağı düşüyorsun. Başarıların çabuk tüketildiği bir meslek bu. Ama ben bu savaşı, bu meydan okumayı seviyorum. Çok çalışmaktan asla vazgeçmiyorum” şeklinde konuştu.

'ASLA ‘BEN OLDUM’ DEMEMELİ'

Yeteneğin futbolda tek başına yeterli olmadığının altını da çizen Eskihellaç, “Her türlü kötü alışkanlıklardan uzak durmalı zaten her koşulda. Öte yandan futbolcu, ‘tamamım ben, iyi oldum’ derse, yeterli görürse, aşağı gidişin başlangıcı budur ve çok tehlikelidir. Her gün o heyecanı hissetmelisin. Onu kaybedersen artık kendini zorlayamazsın, motive olamazsın. Benden çok yetenekli arkadaşlarım var ama bu meslekte ilerleyemediler. Yetenek tek başına yeterli olmuyor; bunun yanına, hayatını düzene koymayı, odağını futbola vermeyi, pes etmemeyi, çok çalışmayı, konsantre olmayı da koymalı” cümlelerini kullandı.

‘EN ÇOK 2011 SEZONUNDA ÜZÜLDÜM’

Eskihellaç, Trabzonspor formasıyla çıktığı ilk maç öncesinin hayatında en çok zorlandığı dönem olduğunu ifade ederek, “Trabzonspor’a geldiğimde çıktığım ilk maç öncesi, hayatımda en zorlandığım dönemdi. Buraya gelmek için yaptığım yorucu yolculuk, birkaç antrenmanla hayalini kurduğum taraftarın karşısına çıkmak. Çok zordu benim adıma ve inanılmaz heyecanlanmıştım. Hayatımda en üzüldüğüm maç ise, kahvehanedeki televizyonda izlediğim maçtı. 2010-11 sezonunda 13-14 yaşlarındaydım henüz. Eskişehirspor maçında haksız yere puan kaybetmiştik. Eve giderken çok üzgündüm, sanki şehir karanlığa gömülmüştü, yanlış bir cümle olmasın ama sanki şehrin canı gitmişti. Büyük bir hayal kırıklığıydı o gün” diye konuştu.

“KIRMIZI KART GÖRMEDİM, İNŞALLAH BÖYLE KAPATIRIM”

“Profesyonel kariyerinde hiç kırmızı kart görmediğini söyleyen Mustafa Eskihellaç, “Profesyonel hayatımda henüz kırmızı kart görmedim, şükür. Kolay kolay sarı kart da görmüyorum ama inşallah kariyerimi kırmızı kart görmeden tamamlarım. Bana yapılmasını istemediğim şeyi başkasına yapmamaya çalışırım. Çünkü o futbolcunun da ailesi var, ne kadar üzüleceklerini biliyorum. Futbolun gereğini en iyi şekilde yaparım ama rakibe saygısızlık yapmamaya çalışırım” diye konuştu.

‘VAR İLE FUTBOLUN SAFLIĞI BOZULDU”

VAR sistemi ve teknolojik müdahalelerle ilgili eleştirilerde bulunan oyuncu şöyle konuştu: “Bence futbol, bizim küçükken öğrendiğimiz gibi güzel. VAR’ın, teknolojinin futbolun doğasını bozduğunu düşünüyorum. Futbol bizim sokakta öğrenip oynadığımız bir oyun ve ona ne kadar çok benzerse o kadar keyif alınır, o derece heyecan verir. Daha temiz, daha saf olması gerektiğini, bu tür kurallarla kısıtlanmaması gerektiğine inanıyorum. Düzgün insanların yönettiği ve düzgün insanların oynadığı bir futbolu istiyorum. Ama ne acıdır ki, belki de bu eksiklikten dolayı teknolojiyi futbola soktuk, güvenilir olmayan insanlar nedeniyle yaşanan boşluğu teknolojiyle kapatmaya çalışıyoruz. Ve daha da acıdır ki, bu bile yetmiyor!”

‘MAÇ ÖNCESİ SESSİZLİĞE İHTİYACIM VAR’

“Maç öncesi sessizlik istediğini dile getiren Eskihellaç, “Ben sessizliği, sakinliği severim. Maç öncesi böyle bir ortam oluşturmaya çalışıyorum kendime. Evden çıkmadan karmaşanın olmadığı bir ortam yaratıp, daha çok yalnız kalmaya özen gösteriyorum. Maç yaklaştığında bana pozitif gelen ailem ve arkadaşlarımla kısa sohbetler yaparım. Bunlar bana iyi geliyor, kendimi iyi hissediyorum. Böylece stresi atıyorum ve sahaya moralli, güçlü çıkıyorum” dedi.

‘İLHAM KAYNAĞIM KHABIB VE MAHAÇEV’

Dağıstanlı UFC dövüşçüleri İslam Mahaçev ve Khabib Nurmagomedov’un yaşamları, yaptıkları ile kendisini etkilediğine işaret eden Eskihellaç, “Onların yaşam tarzları, işlerine olan bağlılıkları, mücadeleleri, azimleri, disiplinlerini görünce çok mutlu oluyorum ve benim için de motivasyon kaynağı oluyorlar. İnandıkları, sevdikleri şeylere çok bağlılar ve hedefe ulaşmak için çok çalışıyorlar. Başka şeylerin kendilerini hayallerinden alıkoymalarına izin vermiyorlar. Normal hayatlarında insanlara karşı çok kibar, naifler ama işlerinde bir o kadar sertler. Onların yaşantıları bana ilham oluyor” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN EN İYİ 11’İNE GİREN İSİMLER

Mustafa Eskihellaç’ın tüm zamanların en iyi 11’i:

Neuer – Cafu, Van Dijk, Maldini, Roberto Carlos – Xavi, Iniesta – C. Ronaldo, Messi, Neymar – Ronaldo Nazario