MSB: Suriye konusunda duruşumuz nettir

Ruken KADIOĞLU/ANKARA, (DHA)- MİLLİ Savunma Bakanlığı kaynakları, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin güvenliğini sağlamak ve sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasını engellemek maksadıyla, Suriye'nin kuzeyinde bulunan terör unsurlarına karşı kararlı mücadelesini sürdürmektedir. Bizim Suriye konusundaki duruşumuz nettir. Toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış güvenli, istikrarlı ve güçlü bir Suriye hedefimizdir. İsrail'in Suriye'ye gerçekleştirdiği hava saldırılarında Suriye'de bulunan birlik ve personelimizde herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır" dedi.

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, son bir haftada yapılan faaliyetlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıyı, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda şehit olan Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir anıtı önünde gerçekleştiren Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, kalıcı güvenliği tesis etmek amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetleri kapsamında, son bir haftada Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 4 PKK'lı teröristin daha teslim olduğunu belirterek, "Pençe-Kilit başta olmak üzere operasyon bölgelerinde arazi arama-tarama; mağara, sığınak, barınak ile mayın ve el yapımı patlayıcı tespit ve imha çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda ele geçirilen teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve muhtelif malzeme kullanılamaz hale getirilmiştir" dedi.

'26 BİN 205 PERSONEL HAKKINDA İHRAÇ VE RÜTBE GERİ ALMA İŞLEMİ TESİS EDİLDİ'

Tuğamiral Aktürk, FETÖ ile mücadele konusuna da değinerek, "Bakanlığımızın FETÖ silahlı terör örgütüyle mücadelesi elde edilen bilgi ve belgeler ışığında ilk günkü hassasiyet ve kararlılıkla tavizsiz bir şekilde sürmektedir. Nitekim, 15 Temmuz hain darbe girişiminden itibaren Silahlı Kuvvetlerden 23 bin 969 personel ihraç edilmiş, 2 bin 236 emekli personelin rütbesi geri alınmıştır. Bugün itibarıyla toplam 26 bin 205 personel hakkında ihraç ve rütbe geri alma işlemi tesis edilmiştir" ifadelerini kullandı.

'772 KİŞİ HUDUDU GEÇEMEDEN ENGELLENDİ'

Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerinin imkan ve kabiliyetlerinin sürekli olarak geliştirildiğini, teknoloji yoğunluklu sistemlerle 7 gün 24 saat esasıyla korunan hudutlarda hafta boyunca, yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 11'i terör örgütü mensubu olmak üzere 448 kişinin yakalandığını belirten Tuğamiral Aktürk, "772 kişi ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 3 bin 752, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 42 bin 692'ye ulaşmıştır. Suriye Harekat Alanlarında devam eden 'tünel imha' faaliyetleri kapsamında, son bir haftada Menbic bölgesinde imha edilen 23 kilometre uzunluğundaki tünel ile birlikte, imha edilen tünel uzunluğu Tel Rıfat ve Menbic dahil 481 kilometre olmuştur" diye konuştu.

'İSRAİL, SALDIRGAN GİRİŞİMLERİNE DERHAL SON VERMELİ'

Tuğamiral Aktürk, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına ilişkin de "İsrail'in Suriye'nin güneyine yönelik saldırılarının ardından bu kez Şam'ın merkezine gerçekleştirdiği hava saldırıları, bölgede barış ve istikrar umutlarını hedef alan açık bir provokasyondur. Uzun süren acıların ardından barış içinde yaşama ve uluslararası toplumla yeniden bütünleşme yolunda önemli bir eşiğe gelen Suriye’de, tarihi fırsatın heba edilmemesi, kalıcı huzur ve güvenliğin tesisine yönelik çabalara destek verilmesi gerekmektedir. İsrail'in uluslararası hukuku açıkça ihlal eden saldırıları; bölgesel barış ve güvenliği hiçe sayan, çatışmaları yayma niyetini ortaya koyan tehlikeli bir yaklaşımdır. Pervasız ve sınır tanımaz bir tutumla tüm bölgeyi istikrarsızlığa ve kaosa sürükleyen İsrail, yakın coğrafyamızda geri dönülemez sonuçlar doğurabilecek saldırgan girişimlerine derhal son vermelidir. Öte yandan, Gazze'de insani felaket, sivil halkın açlığa terk edilmesi ve toplu katliamlar devam etmektedir. Bu kapsamda, adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması ve insani yardımların kesintisiz olarak Gazze'ye girişinin sağlanması gerekmektedir. Türkiye olarak 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti'nin vücut bulması yönündeki desteğimizi sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz" ifadelerini kullandı.

'İDEF'TE 1400'TEN FAZLA FİRMANIN KATILIMI BEKLENMEKTEDİR'

Tuğamiral Zeki Aktürk ayrıca, yerli ve milli savunma sanayinin yüksek teknoloji ürünleriyle donatılan Silahlı Kuvvetlerin imkan ve kabiliyetlerinin her geçen gün daha da arttığını kaydederek, "22-27 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da icra edilecek IDEF 2025 17’nci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın; dost ve müttefik ülkelerin resmi heyetlerini ve savunma sanayinin önde gelen firmalarını buluşturarak, yüksek teknoloji askeri ürünlerin sergilenmesi ve gelişmelerin takibi açısından uluslararası iş birliği imkanlarının artırılmasına önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. IDEF 2025 Fuarı’na çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluştan 99’u üst düzey olmak üzere 200’ü aşkın heyet ve yaklaşık 900 heyet üyesi ile 1400’den fazla firmanın katılımı beklenmektedir" açıklamasında bulundu.

'SURİYE'DEKİ PERSONELİMİZDE HERHANGİ BİR OLUMSUZ DURUM BULUNMAMAKTADIR'

Aktürk'ün sunumu sonrası, bakanlık kaynakları gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık kaynakları, Suriye'deki son gelişmeler ile İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına ilişkin, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkemizin güvenliğini sağlamak ve sınırlarımızda terör koridoru oluşturulmasını engellemek maksadıyla, Suriye’nin kuzeyinde bulunan terör unsurlarına karşı kararlı mücadelesini sürdürmektedir. Bizim Suriye konusundaki duruşumuz nettir. Toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış güvenli, istikrarlı ve güçlü bir Suriye hedefimizdir. Suriye Yeni Hükümeti ile terör örgütü SDG arasındaki entegrasyon süreci ve son günlerde meydana gelen çatışmalar dikkatle ve hassasiyetle takip edilmektedir. Ülkemiz, Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde, bölgede kalıcı istikrar ve güvenliğin tesisine yönelik her türlü yapıcı süreci desteklemektedir. İsrail’in Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları bölgedeki barış ve istikrar adımlarını tehlikeye atmaktadır. Suriye’nin birliğine ve bütünlüğüne karşı yapılmış bir provokasyondur. İsrail uluslararası hukuku ihlal eden ve bölgeyi kaosa sürükleyen saldırılarına artık bir son vermelidir. Talep etmeleri durumunda Suriye’nin savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve terörle mücadelesine destek olmak için elimizden gelen desteği sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik. İsrail’in Suriye’ye gerçekleştirdiği hava saldırılarında Suriye’de bulunan birlik ve personelimizde herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır" değerlendirmesinde bulundu. (DHA)