‘Gençler, Türkiye’de kalmalı mıyım, gitmeli miyim diye soruyor’

İSTANBUL, (DHA) – YEDİTEPE Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, “Beyin göçü, gençlerimizin potansiyelini geliştirme arzusunun doğal bir sonucudur. Gençler, Türkiye’de kalmalı mı, gitmeli miyim diye soruyor. Bu noktada üniversitelerimiz, gençlerin küresel ölçekte yetkinleşmesini sağlayan ve ülkesine katkı sunacak dünya vatandaşları yetiştiren köprüler olmalıdır. Gençler bilmelidir ki kendi ülkelerinde güçlü bir üniversite ekosisteminde eğitim alarak uluslararası fırsatlara buradan ulaşmayı hedefleyebilirler” dedi.

Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kala, milyonlarca genç, geleceğini şekillendirecek önemli bir karar sürecine hazırlanıyor. Son yıllarda gençlerin yurt dışına gitme eğilimindeki artış, eğitim ve istihdam çevrelerinde sıkça konuşuluyor. Bir yanda farklı ülkelerde kariyer fırsatları arayan gençler, diğer yanda ise yetişmiş insan kaynağının Türkiye’ye nasıl katkı sağlayabileceği sorusu gündemdeki yerini koruyor.

“TÜRKİYE’DE OKUYARAK DA DÜNYA DENEYİMİ KAZANILABİLİR!”

Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, bu konunun sadece bir göç meselesi değil, gençlerin geleceğini şekillendirme ve ülkesine değer katma sorumluluğu olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Beyin göçü, gençlerimizin potansiyelini geliştirme arzusunun doğal bir sonucudur. Gençler bilmelidir ki, kendi ülkelerinde güçlü bir üniversite ekosisteminde eğitim alırken uluslararası fırsatlara buradan ulaşmayı hedefleyebilir. Bu noktada üniversitelerimiz, gençlerin küresel ölçekte yetkinleşmesini sağlayan ve ülkesine katkı sunacak dünya vatandaşları yetiştiren köprüler olmalıdır. Uluslararası bağlantıları güçlü üniversiteler, gençlere yalnızca sınıf içi eğitimle yetinmeyen, dünya ile bütünleşmiş bir öğrenim modeli sunmaktadır. Çift diploma programları sayesinde öğrenciler birden fazla ülkede geçerli akademik yeterlilik elde edebilmekte; Erasmus gibi değişim programlarıyla farklı üniversitelerde ders alıp kültürler arası iletişim becerilerini geliştirebilmektedir. Ayrıca uluslararası araştırma projeleri, ortak staj olanakları ve yabancı dil destek programları gibi uygulamalarla gençlerin Türkiye’de eğitim görürken küresel düzeyde deneyim kazanmasının önü açılmaktadır. Böylece gençler hem köklerini koruyarak hem de dünyaya entegre olarak yetişmektedir.”

‘KÜRESEL ÖLÇEKTE DÜŞÜNEBİLEN BİREYLER YETİŞTİRMEK’

Tercih döneminde öğrencilerin yalnızca bölümlere değil, yurt dışı bağlantı olanaklarına, staj fırsatlarına ve küresel ağlara da dikkat ettiğine değinen Prof. Dr. Durman, bu konuda gençlerin bilinçli tercih yapmasının önemine vurgu yaparak şöyle devam etti:

“Gençlerimiz dünyayı tanımalı, yabancı dil öğrenmeli, farklı kültürlerle tanışmalı ve yeni beceriler geliştirmeli. Bugün tek bir alanda yetkin olmak yetmiyor; gençlerin birden fazla disiplini görebilmesi, dijital çağın gerektirdiği teknolojik okuryazarlığı kazanması, eleştirel düşünme, iletişim ve iş birliği yeteneklerini güçlendirmesi gerekiyor. Bu hedef, yalnızca yurtdışına gitmekle değil, kendi ülkesinde bu olanakları sunan güçlü üniversitelerde okuyarak da gerçekleşebilir. Ülkemizdeki köklü ve uluslararası bağlantıları kuvvetli üniversiteler, gençlere sadece bir meslek değil, küresel ölçekte rekabet edebilecek donanımı ve vizyonu kazandırır. Böylece gençler kazandıkları yetkinlikle bilgilerini, deneyimlerini ve ürettiklerini ülkesine taşır. Dünya vatandaşı olmak demek, sahip olduğu bilgi ve emeği kendi topraklarına değer katmak için kullanmayı da bilmektir. Gençlik, Türkiye’nin en büyük gücüdür; bu gücü dünya sahnesine hazırlamak da bizlerin sorumluluğudur. Küresel ölçekte düşünebilen bireyler yetiştirmek, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal ilerlememiz için kritik önemdedir.”

‘ÜNİVERSİTE TERCİHİ BİR YAŞAM VİZYONUDUR’

Prof. Dr. Durman, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir üniversite tercihi sadece dört yıllık bir program değil, bir yaşam vizyonudur. Gençlerimizin ülkemizdeki uluslararası bağlantıları güçlü üniversiteleri tercih ederek dünyaya açılması, ülkemiz için en büyük kazanımdır.”