Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP'nin çok ciddi siyasi kıble sorunu var

Aybala MELEK/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP’nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var. CHP, sadece belediye soyguncularının değil, daha vahimi, milletten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı haline gelmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı’nda konuştu. Erdoğan, "Tam 21 aydır İsrail'in vahşi saldırıları karşısında topraklarına, evlatlarına, izzetlerine cesaretle sahip çıkan Filistin'in, Gazze'nin yiğit kadınlarını partimiz adına, sizler adına kemali hürmet ile selamlıyorum. O kadınlar ki beyaz kefenlere sardıkları ciğerparelerinin arkasından gözyaşlarını sessizce içlerine akıtıyor. O kadınlar ki her türlü zorbalığa, zulme ve zahmete rağmen işgalcilere boyun eğmiyor. O kadınlar ki tam bir asırdır fedakarlığın, cesaretin, direnişin muhteşem ve muazzam bir özgürlük mücadelesinin destanını yazıyor” dedi.

‘DAVA MEKTEBİ OLARAK TELAKKİ EDİYORUZ’

Erdoğan, teşkilat akademilerini sıradan bir eğitim faaliyeti olarak görmediklerini belirterek, "Bu platformu ülkemizin yarınlarını şekillendirecek büyük ve güçlü Türkiye idealimizi hayata geçirecek genç kadroların yetiştiği bir dava mektebi olarak telakki ediyoruz. Bu formatı milli ve manevi şuurun, mücadele bilincinin fikri derinliğin ve aksiyon kabiliyetinin tahkim ve takviye edildiği programlar silsilesinin yeni bir halkası olarak değerlendiriyoruz. Türkiye'yi asırlık hayalleriyle buluşturacak önümüzdeki yüzyıla silinmez bir damga vuracak azimli, sabırlı, kararlı, özgüvenli kadroların yetiştiği liderlik akademisi bizim için hayati önemdedir" diye konuştu.

‘AK PARTİ’MİZ KADINLARIN GAYRETLERİYLE YÜKSELDİ’

Erdoğan, 783 bin kilometrekare büyüklüğündeki vatan topraklarının her bir karışına mühür vurduklarını söyleyerek, "Adımızı şanla, şerefle milletin gönlüne yazdırdık. Hak ve özgürlüklerin geliştirilmesinden savunma sanayi atılımlarına, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinden aile ve sosyal politikalara Türkiye'yi çok yüksek bir seviyeye çıkardık. Yasakları kaldırdık, vesayet odaklarını dağıttık, kendilerini milletten üstün gören kibir abidelerine hep birlikte hadlerini bildirdik. Elbette bu mücadele kolay olmadı. Dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik. Önümüzü kesmek için her yolu denediler. Gazete küpürleriyle partimizi kapatmaya çalıştılar. Gece yarısı bildirileriyle bizi sindirmeye kalktılar. Sokak terörüyle bize diz çöktürmek, milli iradeyi esir almak istediler. FETÖ gibi ihanet çeteleriyle 17-25 Aralık'ta, 15 Temmuz'da üstümüze geldiler ama hiçbirinde muvaffak olamadılar. Her seferinde ya milletin çelikten iradesine ya da işte bu kadronun cesur, asil, vakur duruşuna tosladılar. Baskılara boyun eğmedik. Tehditlere prim vermedik. Dik durduk ama hiçbir zaman diklenmedik. Milli iradeyi bu ülkede egemen kılmak, Türkiye'yi tarihine ve birikimine yakışır bir seviyeye ulaştırmak için ter döktük. Emek verdik, mücadele ettik. Her türlü engele, sabotaja, çelmeye rağmen pek çok alanda ülkemiz için tarihi kazanımlar elde ettik. Bu başarılardaki en büyük pay hiç şüphesiz kadınların oldu. AK Parti’mizi hanım kardeşlerimizle birlikte kurmuştuk. Çizgisiyle, duruşuyla değer ve ilkeleriyle Türk siyasetinde yepyeni bir sayfa açan AK Parti’miz yine kadınların gayretleriyle yükseldi” ifadelerini kullandı.

‘KADINLARIN YANINDA BİZ OLDUK’

İktidarlarının her aşamasında elde ettikleri her başarıda kadınların emeğinin ve mücadelesinin olduğunu kaydeden Erdoğan, "Metropollerden en ücra köylere, tüm evlere, tüm hanelere, tüm gönüllere kadınların sayesinde girdik. Bu ülkenin kadınlarını birilerinin aksine asla dolgu malzemesi olarak görmedik. Siyasette, bürokraside, akademide, iş dünyası ve sivil toplumda hayatın her alanında kadınların aktif bir şekilde rol almasını güçlü bir biçimde var olmasını sağladık. 2004’te anayasada yaptığımız düzenlemeyle kadın erkek eşitliğini teminat altına aldık. Üniversitelerimizdeki kız öğrencilerin oranını yüzde 13’ten yüzde 53’ün üzerine taşıdık. Kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 27,9’dan yüzde 36,5'e yükselttik. Kadın kooperatiflerini güçlendirdik. Kadın girişimcilere yeni destekler, yeni hibe ve teşvik paketleri sunduk. Kadın istihdamını yüzde 25,3’ten aldık yüzde 33’e taşıdık. Kadın milletvekili oranını yüzde 4,4’ten yüzde 20 seviyelerine biz çıkardık. Bu coşkuyla inşallah 2028 bir başka olacak. Sıfır tolerans ilkesiyle kadına karşı şiddetle etkin biçimde mücadele ettik. Türk Ceza Kanunu'nda 2005-2021-2022 yıllarında yapılan kapsamlı reformlarla etkin caydırıcı önlemleri biz hayata geçirdik. 6284 sayılı kanunla başka hiçbir sözleşmeye gerek duyulmayacak şekilde kadınların hak ve hukukunu korumaya aldık. Şiddeti önleme ve izleme merkezlerimizle, kadın konuk evlerimizle KADES ve elektronik kelepçe gibi uygulamalarla kadınların yanında biz olduk. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Bundan sonra da ‘kadınla mümkün’ diyerek dayanışma ruhuyla, Türkiye yüzyılını birlikte inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.

‘GÜÇ ODAKLARINA BEL BAĞLAYANLAR BİZİM DİK DURUŞUMUZU ANLAYAMAZ’

Erdoğan, Türkiye’nin onurunu, ülkenin saygınlığını, milletin izzetini ve itibarını korumakta zafiyet göstermeyeceklerini dile getirerek, “Herkes bilsin ki bu kadro alkış almak için müstevliler karşısında eğilen bir kadro değildir. Bu kadro kendi ülkesini süklüm püklüm bir halde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikâyet eden bir kadro değildir. Özgür neredeydi? Almanya’da. Ne yapmaya gitti? AK Parti’yi şikayet etmeye. Bizim böyle bir derdimiz yok. İstiklal Marşımızda gururla ne diyoruz? ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım’ Evet, biz işte böyleyiz, bu ruhu taşıyoruz, bu ruhla yaşıyoruz. Şunu da üzülerek söylemek durumundayım; 'Kuvayımilliyeciyiz' deyip Batı’ya hoş görünmek için şekilden şekle girenler elbette bizim özgüvenimizi anlayamaz. Çıkarları ve siyasi ikballeri için güç odaklarına bel bağlayanlar bizim dik ve dirayetli duruşumuzu anlayamaz” dedi.

‘BU KÜSTAHLIĞI NİÇİN SAVUNUYORSUN?’

Erdoğan, Leman dergisinde yayımlanan karikatüre ilişkin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamasına tepki göstererek, Atatürk'ün TBMM’nin açılışı için gönderdiği telgrafı okudu. Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özel’e, sözde karikatür üzerinden Peygamber Efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bu telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Dün çıkmış alçaklığı masum göstermek adına akla ziyan argümanlar öne sürüyor. Utanmadan, sıkılmadan, gerçekleri çarpıtmak için kırk dereden su getiriyor. CHP Genel Başkanına sadece şunu söylüyorum; milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu sen göremiyorsan sorunu başkasında değil, kendinde ara. Özgür, git bir göz doktoruna görün. Hadi yolsuzlukları, hırsızlıkları, sahtekarlıkları, belediyeleri saran rant ve rüşvet düzenini diyet borcundan dolayı savunuyorsun. Peki, bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? O saçma sapan cümleleri kurarken hiç mi yüzün kızarmadı? Böyle hassas bir konuda kendini rezil rüsva ederken hiç mi 'ben ne yapıyorum' diye sormuyorsun? Allah aşkına, sen ne zaman bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi davranmayı öğreneceksin? Aslında bu izansızlığın, bu akıl tutulmasının sebebi bellidir. Maalesef bu zat, siyasete milletin baktığı yerden bakmıyor. Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor” dedi.

‘ANA MUHALEFET PARTİSİ, SÜRÜKLENİYOR’

Erdoğan, "CHP’nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var. CHP, sadece belediye soyguncularının değil, daha vahimi, milletten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı haline gelmiştir. CHP, tek başına karar alma ehliyeti olmayan, bir şahsın ve şürekasının elinde giderek marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir. Türkiye’nin ana muhalefet partisi şu an yönetilmiyor, dümeni kilitlenmiş gemi misali sürükleniyor. Aklı başında olan herkes bu gerçeği görmekte. Özgür Özel’in girdiği yol, çıkmaz sokaktır. Gerilim, nefret, hakaret ve kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye’de acıdan ve pişmanlıktan başka varılacak hiçbir yer yoktur. Şundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın; bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir. CHP’nin sorumsuz ve şuursuz yöneticilerin çekmek istediği tuzağa evelallah düşmeyecektir. Şehitleri koyun koyuna yatan bu asil millet, her türlü fitneyi, bozguncu nifak girişimini bünyesine yaklaştırmayacaktır. Biz de sükunetimizi koruyacağız, sabırlı ve serinkanlı tavrımızı her şart altında muhafaza edeceğiz. Onlar ne yaparsa yapsın, kardeşlikten taviz vermeyeceğiz. Açık söylüyorum; başaramayacaklar, başaramayacaklar. CHP yönetiminin de bir an önce bu hakikatle yüzleşmesi hayırlı olacaktır. AK Parti olarak bizim samimi dileğimiz, ülkemizin ana muhalefet partisinin kendisini süratle toparlaması, rotasını bulması ve Ankara merkezli siyaset yapmasıdır" diye konuştu.

'ÇİRKİN EMELLERİNİZİ BU TOPRAKLARDA YAYMANIZA MÜSAADE ETMEDİK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurumunu korumak, aile değerlerini tüm yönleriyle muhafaza ederek gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmanın en temel vazifeleri olduğunu söyleyerek, “Bugün ne yazık ki dijital bir kuşatma altında yaşıyoruz. Yeni teknolojiler bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan milli ve manevi değerlerimizi tehdit ve tahrip eden unsurlar barındırıyor. LGBT gibi sapkınlıklardan sanal bahis ve kumar tuzaklarına, cinsiyetsizleştirme politikalarından kültür emperyalizmine her geçen gün yeni bir cephede mücadele veriyoruz. Hafta sonu yaşanan çirkin görüntülere hepiniz şahit oldunuz. Şimdi soruyorum, bırakın milleti, bırakın ülkeyi, bunlardan kendi çevrelerine, soruyorum, hayır gelir mi? Aileyi ortadan kaldırarak, ahlakı yok ederek, masum çocuklara bile zehrinizi zerk ederek siz neyi amaçlıyorsunuz? Menfur fikirlerinizi, çirkin emellerinizi, bozuk değerlerinizi bu topraklarda yaymanıza müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz" dedi. (DHA)