Çaykur Rizespor, Trabzonspor maçı spor yazarları yorumları

Çaykur Rizespor, Trabzonspor maçı spor yazarları yorumları

Spor Toto Süper Lig'in 34. haftasında Trabzonspor deplasmanda Çaykur Rizespor ile  0-0 beraber kaldığı maçın ardından  spor yazarları yorumları.

 

NECMİ PEREKLİ

 

Dün oynanan, adına Karadeniz derbisi dediğimiz bu maçta her iki takım da Karadeniz'in futbol karakterine yakışır bir mücadele ve futbol kalitesini temsil etmekten epeyce uzaktı. İki ekip de son derece vasıfsız ve zevksiz bir futbol ortaya koydular. İyi ki tribünlerde seyirci yoktu. Zira bizler Trabzon-Rize maçlarını gerek tribünde gerekse sahada heyecan ile seyrederdik.

 

Fakat bunun diğer sebebi de sahada Trabzon ile Rize'yi temsil eden bu ekiplerin bahsettiğimiz mücadele ve rekabet ruhundan haberi olan belki de bir tek oyuncu dahi olmayışı... Bu nedenle dün seyretmek zorunda kaldığımız puan tablosunun 13 ile 4'üncüsü arasındaki müsabakadan bu denli zevksiz ve keyifsiz ayrıldık.

Her iki takım oyuncularına galiba birileri kandırıp Sürmene'de çift yumurtalı birer kıymalı pide yedirmiş gibiydi. Çünkü uyur gezer ve üzerilerine ağırlık çökmüş gibi bir halleri vardı. Şimdi ben bu maçtan sonra isterdim ki futbol adına birkaç teknik yorum ve eleştiri hatta hocalara da bir şeyler yazalım. Ama Rize'nin direkten dönen bir topunun dışında koskoca doksan dakikada sahada bu eleştirilere layık bir tek hareket göremedim. Topun her ne kadar bir o kalede bir bu kalede gezindiğine şahit olsak da pozisyon veya gol görmek için bunca çabalarımız da maçta bizi uyumaktan alıkoyamadı.

 

Zannederim ki 22 oyuncunun sözde peşinde koştuğu futbol topu bile bu maçtan sonra oyunculardan kendisine yakışır şekilde muamele etmedikleri için şikâyetçi olarak zevksiz ayrılmıştır. Sonuç olarak sahada maçtan uzak, futbolun gereklerinden bi haber, mesuliyet ve temsil adabından yoksun 22 adamın beyhude koşuşturmasını seyrettik o kadar. Bu maça ne yazalım ki okuyucular bıkmadan bizleri okusun. Hakem Cüneyt Çakır da zannederim kendini yormadan ve üzmeden kelepir bir maç idare etmiştir.

REHA KAPSAL

 

Trabzonspor'da Nwakaeme ve Ekuban'ın olmadığı Rizespor deplasmanında Abdullah Avcı hücumda çizgilerde orta saha özelliği olan sağda Flavio solda da Yunus Mallı tercihiyle başladı. Bu tercihte orta sahada üçlü olarak Baker savunma önünde oyunu kuran, iki tane de iç oyuncusu 8 numara profilinde Abdulkadir Parmak ve Bakasetas yer aldı. Bu formasyonda beş tane orta saha oyuncusu gibi topa sahip olup özellikle ikinci bölgede rakibe üstünlük sağlayarak o pas trafiğini oluşturmak düşüncesi vardı.

 

Ancak orta sahada hücum geçişlerini, bağlantıyı yapacak Bakasetas santrfor arkası değil orta sahada iç oyuncusu olarak oynayınca, bir de bir haftada içindeki üçüncü maç trafiğinde koşu mesafeleri de uzayınca her iki yarıda Bakasetas'ın katkısı çok fazla olamadı ve olamazdı zaten. Böyle bir tercihte mutlaka Bakasetas'ın orta saha dörtlü formasyonunun önünde, santrfor arkasında her zanan oynadığı pozisyonda oynaması bu maç daha da önemliydi. Çünkü en önemli iki tane hücum çizgi oyuncusunun yokluğunda hem Gianini ile ikili oyun oynayıp rakip yarı alanda daha fazla tehditkar olduğu gibi rakip ceza sahası girişleri de hem sayı anlamında hem de etki olarak daha fazla gerçekleşirdi.

Yunus'un oyunun başında sakatlanmasıyla Yusuf Sarı oyuna girdi. O da istenilen performansın her zaman olduğu gibi çok uzağındaydı. Tabii ki Trabzonspor'un sezon başından beri dile getirdiğim iki tane kenar bekinin bu kadar topa sahip olunan bir oyunda yeterli seviyede olmaması hücum zenginliğini ve kanat organizasyonlarını ciddi anlamda etkiliyor.

 

Pereira ve Novak seviyelerini yakalamak, skor katkısı vermek eldeki oyunculardan çıkmayabilir. O zaman kanat oyunlarında saha içinde Marlon ve yeri geldiğinde oyun bilgisi ve yorumu zayıf olan Hüseyin'in top bordo-mavililerin ayağındayken farklı pozisyonlarda rotasyona girdiği bölümlerde toplu veya topsuz görev tanımları değişebilir. Kenar orta kalitesi ikisinde de olmayabilir ama özellikle topsuz yapacağı alan yaratmalarda yeri geldiğinde kullanılabilir.

Bordo-mavililerin sezon başından beri en büyük sıkıntısı zaten kadro derinliği ve kalitesinin eksikliği. Bir de hücumda iki tane takımın oyununu ve tabelasını belirleyecek iki oyuncusu da olmayınca ciddi etkilendiler. Savunma kenar bekinden performans alamayan takım, hücumdaki iki tane çizgi oyuncusu da olmayınca "kanatsız uçak" gibiydi. "Kanatsız uçak nasıl uçamazsa Trabzonspor'un da saha içindeki oyun tanımı buydu." Oyuncuların, Abdullah Avcı ile beraber disiplini, saha içindeki formasyondaki görevleri belli olsa bile sezon başından beri kalite, beceri, problem ve sorun çözme sıkıntısı bu kurulan kadronun en büyük yetersizliği.

(fotomaç)